ARTIK “ADİL DÜZEN” BİR TERCİH DEĞİL, MECBURİYETTİR!

  Altınöz yaptığı açıklamada;   "Türkiye’nin sanayisi can çekişiyor, üretim artıyor ama kazanç düşüyor! 2023 verilerine göre Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun üretimden satışları yüzde 36,3 artmasına rağmen faaliyet kârı yüzde 31,6 oranında azaldı. Bu ne demektir? Bu, alın terinin karşılık bulmadığı, emeğin sömürüldüğü, üretenin değil, rantçının kazandığı çarpık düzenin ta kendisidir" dedi.    İstihdamda yüzde 2,6’lık bir artış var ama çalışanlara ödenen maaş ve ücretler yüzde 90,9 arttığını belirten Altınöz; "Yani şirketler zarar eder hale gelmiş, işçiler geçinememeye başlamış. 96 olan zarar eden şirket sayısının 152’ye çıkması ise bu çöküşün kaçınılmaz sonucudur. Bu veriler; faizci, dışa bağımlı, ithalata dayalı ekonomi modelinin iflas ettiğini haykırıyorp" dedi.   Altınöz açıklamasının devamında; "Bu tablo, Türkiye’nin yeniden “Adil Düzen” ihtiyacı olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bugün yaşanan bu ekonomik buhran; 54. Hükümet döneminde, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın kısa sürede gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki ekonomik uygulamaları hatırlatmaktadır. Havuz sistemiyle faiz lobisine giden milyarlar halkın cebine geri döndürülmüş, memura, işçiye, çiftçiye tarihin en büyük zamları yapılmış, denk bütçe ile devlet ilk defa borç almadan yönetilmişti. “Önce Ahlak ve Maneviyat”, “Önce Üretim” diyen Milli Görüş çizgisi sayesinde Türkiye nefes almıştı.   Bugün ise ne yazık ki, faiz baronlarının, dış güçlerin ve rant ekonomisinin kıskacında inim inim inleyen bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Bu düzenin adı zulümdür. Ve bu zulme dur diyecek tek adres yeniden Milli Görüş’tür! Kim ne derse desin, bu milletin gerçek kurtuluş reçetesi yeniden Erbakan çizgisidir.   Bugün bu çizginin tek ve kararlı temsilcisi Dr. Fatih Erbakan’dır. İsraftan uzak, üretim odaklı, borçsuz ve faizsiz bir Türkiye için, yerli ve milli kaynaklara dayalı bir ekonomik model için, “Yaşanabilir Bir Türkiye” ve “Yeniden Büyük Türkiye” ideali için yola çıkan Yeniden Refah Partisi, bu milletin tek umududur. Bu çöküşten çıkışın adresi, koltuk sevdalıları değil, dava adamlarıdır. Türkiye’nin vakit kaybedecek bir günü dahi kalmamıştır" ifadelerini kullandı.