Serdar ARSEVEN
Köşe Yazarı
Serdar ARSEVEN
 

12 Yıl Mecburi Eğitim yanlışından geri dönülüyor!

Bizim medyamızda da büyük bir liyakat problemi var. İnsanlar, bulundukları yerlere liyakate değil de ilişkilere yaslanarak gelince, bütün amaçları hak etmeden oturdukları koltukları… Hak etmeden elde ettikleri bütün imkânları korumak oluyor… Koltuğa değer katanlar, değerini koltuktan alanlar meselesi… Bizde liyakatin geri plâna itilmesi maalesef birçok alanda sıkıntılara yol açıyor. “Aydın” sınıfındaki tabaka, ikaz görevini yerine getirmeyince ülkenin başına büyük dertler açılıyor. Bu 12 yıl mecburi eğitim meselesi de öyle. “İlişkiler üzerinden” medyada yer bulabilenler konuya “Aman, bir yerlerle ters düşmeyelim” endişesinden dolayı girmeyince, iş bizim gibi “ses duyurmak için çırpınan” az sayıdaki gazetecinin omuzlarında kalınca yeterince kamuoyu baskısı oluşmadı. Böyle olunca da iş gecikti. Mevcut iktidar döneminde, 28 Şubatçıların bu ülkeye attığı en büyük kazıklardan biri olan 8 yıllık kesintisiz eğitime son verildi ama bu yapılırken bir başka yanlışa imza atıldı: Mecburi eğitim, kesintili olarak 12 yıla çıkartıldı. Bu da aile hayatından eğitim ve iş dünyamıza, hatta sosyal barışa kadar birçok alanda büyük olumsuzluklara yol açtı. Şimdilerde Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, bu büyük yanlıştan dönülmesi için çalışmalar yapıyor. Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet’in sorularını cevaplandırırken, bizim epeyce zamandır ısrarla üzerinde durduğumuz son derece zararlı bir model olan 12 yıl mecburi eğitimde “revizyona” gidileceğini açıkladı Sayın Bakan. Bütün paydaşlarından görüş alınarak hazırlanan rapor, bu çağda 12 yıl mecburi eğitim gibi bir modelin hiç de uygun olmadığını ortaya koyuyor ve yanlıştan, bunca zaman kaybından sonra dönülmesi gerekiyor. Sayın Bakan, bu işin zamanında okullaşma oranlarının arttırılması için atıldığını söylüyor ama okullaşma oranını arttırmak için ille de bu kadar büyük zararları göze almak mı gerekiyordu acaba? Memlekete büyük zararlar veren 12 yıl mecburi eğimin ne zaman getirildiğine bakınca, zamanın her türlü oyuna gelmeye müsait bir dönem olduğunu görüyoruz. 30 Mart 2012. Bugünkü Sayın Bakan, Yusuf Tekin Hocamız, 29 Mayıs 2013 ile 25 Temmuz 2018 tarihleri arasında Milli Eğitim Müsteşarı olarak görev yapmıştı. Yani, bu zararlı düzenleme onun Müsteşarlık döneminden evvelin işi. Sayın Tekin, döneminde “Milli Eğitim’de Temizlik” işiyle çok uğraştı. Şimdi… Şimdiye gelelim… 12 yıl mecburi eğitimde “revizyon”a gidiliyor. Benim görüştüğüm eğitimciler, lisenin tamamen mecburi eğitim kapsamından çıkartılması gerektiğini söylüyorlar ama… Bu yapılırsa, “fincancı katırları” ziyadesiyle ürkecek ve ülke, içinde bulunulan hassas süreçte farklı tartışmalara sürüklenecek… Bundan dolayı da, bir ince operasyon yapılacak… Liselerin son iki yılı seçmeli… Yani, isteyen devam eder isteyen etmez gibi… Böyle bir model. Yetmez ama evet! Bu konudaki kararı verecek olan Sayın Cumhurbaşkanı. Süreç fazla uzamaz ve bu “ince ayar” işi kısa sürede biter umarız. * Eğitim bir dolu meselesi var. Bunların hepsini Sayın Yusuf Tekin çözemez elbette. Bir üniversiteler meselemiz var ki… O konuda da durum fecaat… Şimdilerde o alanda da çalışmalar var. İşlerin çözümü iyice sıkıntılı hale geldikten sonra müdahale etmek alışkanlığımız… Sorun büyümeden, zamanında uygun adımları atmıyoruz.. Yanlış adımlar atıyoruz… Sonra da durumu toparlamaya çalışıyoruz! * Neyse, zararın neresinden dönsen kâr! Biz olumlu adımlara destek vermeye ve yanlış işler yapıldığında uyarmaya devam edelim. Bu arada bitirirken; “12 Yıl Mecburi Eğitim’in ne zararı var?” diye soranlar olabilir hâlâ. Bu konuda nice yazımız var.   Zahmet buyurup okusunlar biraz!              
Ekleme Tarihi: 08 Ekim 2025 -Çarşamba

12 Yıl Mecburi Eğitim yanlışından geri dönülüyor!

Bizim medyamızda da büyük bir liyakat problemi var.

İnsanlar, bulundukları yerlere liyakate değil de ilişkilere yaslanarak gelince, bütün amaçları hak etmeden oturdukları koltukları…

Hak etmeden elde ettikleri bütün imkânları korumak oluyor…

Koltuğa değer katanlar, değerini koltuktan alanlar meselesi…

Bizde liyakatin geri plâna itilmesi maalesef birçok alanda sıkıntılara yol açıyor.

“Aydın” sınıfındaki tabaka, ikaz görevini yerine getirmeyince ülkenin başına büyük dertler açılıyor.

Bu 12 yıl mecburi eğitim meselesi de öyle.

“İlişkiler üzerinden” medyada yer bulabilenler konuya “Aman, bir yerlerle ters düşmeyelim” endişesinden dolayı girmeyince, iş bizim gibi “ses duyurmak için çırpınan” az sayıdaki gazetecinin omuzlarında kalınca yeterince kamuoyu baskısı oluşmadı.

Böyle olunca da iş gecikti.

Mevcut iktidar döneminde, 28 Şubatçıların bu ülkeye attığı en büyük kazıklardan biri olan 8 yıllık kesintisiz eğitime son verildi ama bu yapılırken bir başka yanlışa imza atıldı:

Mecburi eğitim, kesintili olarak 12 yıla çıkartıldı.

Bu da aile hayatından eğitim ve iş dünyamıza, hatta sosyal barışa kadar birçok alanda büyük olumsuzluklara yol açtı.

Şimdilerde Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, bu büyük yanlıştan dönülmesi için çalışmalar yapıyor.

Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet’in sorularını cevaplandırırken, bizim epeyce zamandır ısrarla üzerinde durduğumuz son derece zararlı bir model olan 12 yıl mecburi eğitimde “revizyona” gidileceğini açıkladı Sayın Bakan.

Bütün paydaşlarından görüş alınarak hazırlanan rapor, bu çağda 12 yıl mecburi eğitim gibi bir modelin hiç de uygun olmadığını ortaya koyuyor ve yanlıştan, bunca zaman kaybından sonra dönülmesi gerekiyor.

Sayın Bakan, bu işin zamanında okullaşma oranlarının arttırılması için atıldığını söylüyor ama okullaşma oranını arttırmak için ille de bu kadar büyük zararları göze almak mı gerekiyordu acaba?

Memlekete büyük zararlar veren 12 yıl mecburi eğimin ne zaman getirildiğine bakınca, zamanın her türlü oyuna gelmeye müsait bir dönem olduğunu görüyoruz.

30 Mart 2012.

Bugünkü Sayın Bakan, Yusuf Tekin Hocamız, 29 Mayıs 2013 ile 25 Temmuz 2018 tarihleri arasında Milli Eğitim Müsteşarı olarak görev yapmıştı.

Yani, bu zararlı düzenleme onun Müsteşarlık döneminden evvelin işi.

Sayın Tekin, döneminde “Milli Eğitim’de Temizlik” işiyle çok uğraştı.

Şimdi…

Şimdiye gelelim…

12 yıl mecburi eğitimde “revizyon”a gidiliyor.

Benim görüştüğüm eğitimciler, lisenin tamamen mecburi eğitim kapsamından çıkartılması gerektiğini söylüyorlar ama…

Bu yapılırsa, “fincancı katırları” ziyadesiyle ürkecek ve ülke, içinde bulunulan hassas süreçte farklı tartışmalara sürüklenecek…

Bundan dolayı da, bir ince operasyon yapılacak…

Liselerin son iki yılı seçmeli…

Yani, isteyen devam eder isteyen etmez gibi…

Böyle bir model.

Yetmez ama evet!

Bu konudaki kararı verecek olan Sayın Cumhurbaşkanı.

Süreç fazla uzamaz ve bu “ince ayar” işi kısa sürede biter umarız.

*

Eğitim bir dolu meselesi var.

Bunların hepsini Sayın Yusuf Tekin çözemez elbette.

Bir üniversiteler meselemiz var ki…

O konuda da durum fecaat…

Şimdilerde o alanda da çalışmalar var.

İşlerin çözümü iyice sıkıntılı hale geldikten sonra müdahale etmek alışkanlığımız…

Sorun büyümeden, zamanında uygun adımları atmıyoruz..

Yanlış adımlar atıyoruz…

Sonra da durumu toparlamaya çalışıyoruz!

*

Neyse, zararın neresinden dönsen kâr!

Biz olumlu adımlara destek vermeye ve yanlış işler yapıldığında uyarmaya devam edelim.

Bu arada bitirirken;

“12 Yıl Mecburi Eğitim’in ne zararı var?” diye soranlar olabilir hâlâ.

Bu konuda nice yazımız var.

 
Zahmet buyurup okusunlar biraz!

 

 

 

 

 

 

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 24saathaber.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi