Serdar ARSEVEN
Köşe Yazarı
Serdar ARSEVEN
 

Kıbrıs… MAVİ VATAN, MANEVİ VATAN!

Kıbrıs “Mavi Vatan”ımızın simgesi değildir sadece… “MANEVİ VATAN”ımızın en çok ihmal ettiğimiz simgelerindendir aynı zamanda. Ne yazık ki… Biz, MANEVİ VATAN’ı çok ihmal ettik. Biz, MANEVİ VATAN’ın ruhunu oluşturan ulvi kavramları çok yıprattık! Biz, eğitimde, kültürde, hatta “kanunlarda” Batı’ya çok bağlandık.     Biz kendimize, kendi tarihimize çok az kıymet verdik. Biz, canımızı emanet ettiğimiz doktorlara bile “sapık Hipokrat”ın sözde yemini ettirdik. Biz, ona yemin dedik, yeminin zeminini kaydırdık! Biz çocuklarımıza, her sınıfta balığın tırmandığı kavağı bellettik. Yalan tarihi bellettik! Bizi, birbirimize kırdıran “izm”leri bellettik! Aile, eğitim ve kültür alanlarında kendimizden uzaklaştık; batıdan gelen ne varsa, bünyemize aldık. Atina kriterlerine takıldık, Paris kriterlerine takıldık, Londra kriterlerine takıldık, Kopenhag kriterlerine takıldık… Anadolu kriterlerine yan baktık! “Dertlerden kurtulursun gezsen Anadolu’yu” dedik ama, Anadolu’yu unuttuk!.. Biz her güzelliği ihmal ettik… En çok da evlâtlarımız ihmal ettik, olmadık ellere bıraktık. Derin boşluklara, dehlizlere attık! “Başarılı ol, başarılı ol!” diye diye… “Yarış atı”na döndürmeye çalıştık! Test ile tost arasına sıkıştırdık! Onlara kazanma, daha fazla kazanma hırsını aşıladık. Başarıyı kutsadık, “Maddeye sahip olan her şeye sahip olur, çok kazanan mutlu olur!” mesajını verdik, her halimizle. Kötü misaller olduk ya da karşılarına kötü misaller çıkarttık. Televizyonlarımızdan popüler kültür propagandası yapılmasına, MANEVİ VATAN’ımızın zeminin kaydırılmasına ses çıkartmadık ya da yeterince ses çıkartmadık. Özümüz sözümüz bir olmadı. Ayağına diken batan kardeşimizin acısını hissetmedik. Aksine, diken batıranlardan olduk! Muazzez Peygamberimiz’in saçını ağartan “Âyet”, bize tesir etmedi. Emrolunmadığımız gibi olduk! Yola gelmelerine vesile olmamız gerekenlere benzedik! Biz… Ticaretimizi fırsatçılıkla kirlettik. Her imkân, Yüce Allah’ın rızasını kazanmak için araçtı bir zamanlar… Araçlara daldık, amacı unuttuk! Araçları sevdik, birbirimizi sevmeyi unuttuk! Kurtulmak istiyorsak eğer bu hazin durumdan… Anahtarı nerede kaybettiysek orada arayacağız!.. Anahtar, ne Atina’da, Ne Paris’te, Ne Londra’da, Ne Kopenhag’da, ne de İmralı’da!.. Anahtar, ‘MANEVİ VATAN’da… Biz, MANEVİ VATAN’ı çok ihmal ettik. Bundan dolayı da, Ailemizi kaybetme noktasına geldik. Biz, çok muhafaza-kâr ve aynı zamanda çok ihmalkâr olduk! ANAVATAN’ı ihmal ettik. YAVRU VATAN’ı ihmal ettik. MANEVİ VATAN’ı ihmal ettik. *** Biz ne zaman ki “MANEVİ VATAN”ı ihya ettik, o zaman yükseldik. Ne zaman ki “MANEVİ VATAN”ı ihmal ettik, bedelini çok ağır ödedik!
Ekleme Tarihi: 25 Ekim 2025 -Cumartesi

Kıbrıs… MAVİ VATAN, MANEVİ VATAN!

Kıbrıs “Mavi Vatan”ımızın simgesi değildir sadece…

“MANEVİ VATAN”ımızın en çok ihmal ettiğimiz simgelerindendir aynı zamanda.

Ne yazık ki…

Biz, MANEVİ VATAN’ı çok ihmal ettik.

Biz, MANEVİ VATAN’ın ruhunu oluşturan ulvi kavramları çok yıprattık!

Biz, eğitimde, kültürde, hatta “kanunlarda” Batı’ya çok bağlandık.

 
 

Biz kendimize, kendi tarihimize çok az kıymet verdik.

Biz, canımızı emanet ettiğimiz doktorlara bile “sapık Hipokrat”ın sözde yemini ettirdik.

Biz, ona yemin dedik, yeminin zeminini kaydırdık!

Biz çocuklarımıza, her sınıfta balığın tırmandığı kavağı bellettik.

Yalan tarihi bellettik!

Bizi, birbirimize kırdıran “izm”leri bellettik!

Aile, eğitim ve kültür alanlarında kendimizden uzaklaştık; batıdan gelen ne varsa, bünyemize aldık.

Atina kriterlerine takıldık, Paris kriterlerine takıldık, Londra kriterlerine takıldık, Kopenhag kriterlerine takıldık…

Anadolu kriterlerine yan baktık!

“Dertlerden kurtulursun gezsen Anadolu’yu” dedik ama, Anadolu’yu unuttuk!..

Biz her güzelliği ihmal ettik…

En çok da evlâtlarımız ihmal ettik, olmadık ellere bıraktık.

Derin boşluklara, dehlizlere attık!

“Başarılı ol, başarılı ol!” diye diye…

“Yarış atı”na döndürmeye çalıştık!

Test ile tost arasına sıkıştırdık!

Onlara kazanma, daha fazla kazanma hırsını aşıladık.

Başarıyı kutsadık, “Maddeye sahip olan her şeye sahip olur, çok kazanan mutlu olur!” mesajını verdik, her halimizle.

Kötü misaller olduk ya da karşılarına kötü misaller çıkarttık.

Televizyonlarımızdan popüler kültür propagandası yapılmasına, MANEVİ VATAN’ımızın zeminin kaydırılmasına ses çıkartmadık ya da yeterince ses çıkartmadık.

Özümüz sözümüz bir olmadı.

Ayağına diken batan kardeşimizin acısını hissetmedik.

Aksine, diken batıranlardan olduk!

Muazzez Peygamberimiz’in saçını ağartan “Âyet”, bize tesir etmedi.

Emrolunmadığımız gibi olduk!

Yola gelmelerine vesile olmamız gerekenlere benzedik!

Biz…

Ticaretimizi fırsatçılıkla kirlettik.

Her imkân, Yüce Allah’ın rızasını kazanmak için araçtı bir zamanlar…

Araçlara daldık, amacı unuttuk!

Araçları sevdik, birbirimizi sevmeyi unuttuk!

Kurtulmak istiyorsak eğer bu hazin durumdan…

Anahtarı nerede kaybettiysek orada arayacağız!..

Anahtar, ne Atina’da,

Ne Paris’te,

Ne Londra’da,

Ne Kopenhag’da,

ne de İmralı’da!..

Anahtar, ‘MANEVİ VATAN’da…

Biz,

MANEVİ VATAN’ı çok ihmal ettik.

Bundan dolayı da, Ailemizi kaybetme noktasına geldik.

Biz, çok muhafaza-kâr ve aynı zamanda

çok ihmalkâr olduk!

ANAVATAN’ı ihmal ettik.

YAVRU VATAN’ı ihmal ettik.

MANEVİ VATAN’ı ihmal ettik.

***

Biz ne zaman ki “MANEVİ VATAN”ı ihya ettik,

o zaman yükseldik.

Ne zaman ki “MANEVİ VATAN”ı ihmal ettik,

bedelini çok ağır ödedik!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 24saathaber.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi