Erbakan’dan iktidara sert ‘Gazze’ tepkisi: “Kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözler, yaptığınız görüşmeler mi var?”

Siyaset (24SaatHaber) - 24 SAAT HABER | 06.08.2025 - 19:01, Güncelleme: 06.08.2025 - 19:06 29 kez okundu.
 

Erbakan’dan iktidara sert ‘Gazze’ tepkisi: “Kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözler, yaptığınız görüşmeler mi var?”

Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, iktidarın Gazze’de günden güne katliamlarını artıran İsrail’e karşı fiili adımlar atmamasına tepki göstererek, “İsrail gemi azıyı almış; Gazze’nin yanında Kudüs’ü, Suriye’yi ve hatta İran’ı hedef almış durumda. Kimsenin artık ciddiye bile almadığı kınama mesajları ve hamasi nutuklar dışında bizim Hükümetimizde “tık” yok. Buradan soruyorum: Kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözler, yaptığınız görüşmeler mi var? Korktuğunuz bir şey mi var?” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ve Genel Başkan  Vekilleri Prof. Dr. Sacid Günbey ve Prof. Dr. Doğan AYDAL, Genel Başkan Yardımcıları Suat Kılıç ve Fatih Öztek’ten oluşan heyet, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a iadeyi ziyarette bulundu. “Buradan soruyorum: Kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözler, yaptığınız görüşmeler mi var?” Erbakan, Ali Babacan ile görüşme sonrası basının karşısına geçti. Erbakan, kanayan yaramız Gazze konusunda da iktidarın sınıfta kaldığını belirterek şöyle konuştu: “Ekonomide durum böyle maalesef dış politikada da durum çok farklı değil. Kanayan yaramız, vicdanımızı, ciğerimizi yakan Gazze’deki soykırım karşısında da iktidarın gerekeni yapmadığını ifade ediyoruz. İsrail’e, ABD’ye bir yaptırım yapılmıyor. Bu zalimlerin canını acıtacak herhangi bir adım atılmıyor. Bol bol hamaset var, çok ateşli konuşmalar var, çok sert kınamalar, lanetlemeler var. Ama maalesef herhangi bir fiili adım yok. İspanya Hükümeti, askeri kargo uçaklarıyla Gazze’ye, havadan, paraşütlerle insani yardım kolileri atıyor. İspanya’da NATO üyesi bir ülke ne ABD’yi ne İsrail’i dinliyor. Türkiye bu kadarını bile yapmıyor, yapamıyor. İspanya, İsrail’le ticareti doğrudan olduğu gibi dolaylı olarak da sonlandırdı. İsrail’e gidecek gemilerin İspanya limanlarına uğraması yasak.  Oysa “ticareti durdurduk” diyen Türkiye’nin limanları serbest.  Türkiye neden korkuyor? İncirlik’ten Kürecik’e, Türkiye’deki NATO üsleri doğrudan ABD’ye, dolaylı olarak İsrail’e hizmet ediyor.  Azerbaycan petrolü Türkiye üzerinden İsrail’e gitmeye devam ediyor. İspanya kadar inisiyatif alamayan,  dişe dokunur adım atamayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız! İsrail gemi azıyı almış; Gazze’nin yanında Kudüs’ü, Suriye’yi ve hatta İran’ı hedef almış durumda. Kimsenin artık ciddiye bile almadığı kınama mesajları ve hamasi nutuklar dışında bizim Hükümetimizde “tık” yok. Buradan soruyorum: Kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözler, yaptığınız görüşmeler mi var? Korktuğunuz bir şey mi var? Bunları ister istemez soruyoruz. Sorularımıza cevap bekliyoruz. Sorunlara çözüm bekliyoruz.  Ancak çözümün adresi olması gereken iktidar, son yıllarda sorunların kaynağı haline geldi.” DEVA Partisi Genel Merkezi’nde yaklaşık 1 saat süren görüşme sonrası iki lider basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erbakan: Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul! Yeniden Refah Partisi lideri Dr. Fatih Erbakan yaptığı konuşmada ise iktidarın yanlış politikaları nedeniyle halkın sıkıntılarının had safhaya ulaştığını belirterek bir kez daha erken seçim çağrısında bulundu: “Türkiye’de siyaset yapıp halkın içine karışıp ekonomiyi gündeme almamanız mümkün değil. Milletimizin ekonomik sıkıntıları had safhaya ulaşmış durumda. Matematiksel olarak bugün Türkiye’de halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında Yüzde 85’i yoksulluk sınırın altında gelire sahip.  En düşük emekli maaşı açlık sınırının yarısı seviyesinde,  Bir asgari ücret yoksulluk sınırının 4’te 1’i, 2 asgari ücret yoksulluk sınırının yarısı seviyesinde. İstanbul’da dört kişilik bir ailenin yaşam maliyeti 2024 Temmuz ayında 66 bin 933 TL iken, bu yıl Temmuz ayında 96 bin 559 TL’ye çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın tavsiyesine uyup 3 çocuk sahibi olursa bir aile, bunu 125 bin liraya çıkarmamız gerekiyor.  Bu yıl 20 milyona yakın insan sosyal yardımla hayatta kalmaya çalışıyor. 20 milyon insan Türkiye nüfusunun 4’te biri demek. Bu korkunç bir rakam!  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sosyal yardımlara yönelik yaptığı açıklamada, bugün Türkiye’de 4 milyon 262 bin hanenin sosyal yardım aldığını ifade ediyor. 4 milyon hane aileleriyle birlikte 20 milyonu ifade ediyor. Son 13 yılda yüzde 401 oranında sosyal yardım alan hanenin arttığı ifade ediliyor. 2011 yılında 849 bin olan gıda yardımı alan aile sayısı, 2025 yılında 13 senede yüzde 400 artarak 4 milyon 262 bine çıkmış.   Bu artış, yoksulluğun derinleştiğini ve sosyal yardıma bağımlı nüfusun hızla genişlediğini bir kez daha ortaya koydu. Bir araştırma şirketinin yapmış olduğu araştırma katılımcıların yüzde 53’ü geçen ay ‘zar zor geçindim’, yüzde 29,4’ü ise “geçinemedim, borçlandım” cevabını verdi. Yani Türkiye’de toplumun yüzde 82,4’ü geçinemiyor, borçlanmak zorunda kalıyor veya zar zor geçiniyor. Bu araştırma bizim söylediğimiz halkın yüzde 85’inin yoksul olduğu gerçeğini destekliyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre, Türkiye’deki geniş tanımlı işsiz sayısı 13,8 milyon ile tek başına tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin toplam işsiz sayısını geride bıraktı. Geçen yıl Haziran’da 11,7 milyondu,  bir senede 2 milyon artış göstermiş.” “Kötü yönetimin ispatı KİT ve kamu bankalarının 254 Milyar TL zarara uğratılması” “Tabi kötü bir ekonomi yönetimi olduğunun en önemli göstergelerinden bir de Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ve kamu bankalarını borç batağına sürüklenmesidir.  KİT’lere yılın ilk altı ayında, 185 milyar TL, kamu bankalarına 69 milyar TL görev zararı ödendi.  Yani KİT ve kamu bankalarına 6 aylık sürede 254 milyar TL zarar ettirilmiş. Bu da aşağı yukarı 1 senede 500 milyar TL zarar olacağı anlamına geliyor.” “2026 baharında yapılacak bir erken seçim milletimiz için faydalı olacaktır” “Türkiye’de işler iyi gitmiyor. Maalesef İyiye de gitmiyor… Yol yakınken, hâlâ imkan varken 2026 yılı ilkbaharında erken seçim kararının ülkemiz için milletimiz için faydalı olacağını ifade ediyorum. Bir iktidar değişiminin ülkemiz için faydalı olacağını ifade ediyorum.  Böyle bir noktada da siyasetin parçalı ve dağınık görünümü, milletin değil, milletin feryadını gözardı eden iktidar ve ortaklarının işine geliyor. Bir alternatifsizlik algısı oluşturuluyor. Bu durum bizleri daha güçlü alternatif olmaya, umut olmaya ve bir araya gelmeye zorluyor. Bu ziyaretlerimizi ve aramızdaki diyaloğu daha da geliştirerek güçlü bir alternatif oluşturma yolunda kararlığımızı ifade etmek isterim.” “Komisyondan şehit ailelerinin, gazilerimizin içine sinmeyecek bir sonucun çıkmasını istemiyoruz”  Erbakan Meclis’te çalışmalarına başlayan komisyona ilişkin ise,  “Bildiğiniz gibi Meclis’te kurulan Komisyon’a biz de üye verdik. DEM Parti’ye verdikleri bize vermedikleri bilgi nedir, öğrenmek için bu komisyonda yer aldık. Terör örgütü elebaşıyla kapalı kapılar ardında istişare ettikleri, bizimle konuşmaya gerek görmedikleri nedir, bilmek için bu komisyonda yer aldık. Bilmek, öğrenmek ve gerektiğinde toplumu bilgilendirmek için komisyonda yer aldık. Ve her zaman Milli Görüş olarak ifade ettiğimiz gibi “hayra vesile şerre fren olma” ihtimali dolayısıyla komisyonda yer aldık.  Komisyondan şehit ailelerinin, gazilerimizin içine sinmeyecek bir sonucun çıkmasını istemiyoruz.  Teröristlerle al-ver pazarlığına girişilmesini istemiyoruz.  Sadece PKK’nın değil, YPG’nin PJAK’ın da silah bırakmasının temin edilmesini istiyoruz. Bu komisyon çalışmalarının da şeffaf bir şekilde iyi niyetle yürütülmesini de temenni ediyoruz.” diye konuştu.   “Devletin kurumlarına olan güveni sarsıcı bir durum” Erbakan Sahte Diploma skandalına ilişkin de şu ifadeleri kullandı: “Son derece büyük bir skandal. Türkiye’de ekonomi iyi gitmiyor, dış politikadaki eksiklikler, adalete, hukuka yargıya güven maalesef ortadan kalkmış. İktidara ayrı hukuk muhalefete ayrı hukuk uygulanıyor. Çifte standart uygulanıyor ve bir de üstüne bu söylediğiniz skandal ortaya çıkıyor. Devletin kurumlarına olan güveni sarsıcı bir durum. Gerçekten de son derece vahim bir durum. Maalesef Türkiye’nin iyi yönetilmediğini ve biraz önce söylediğimiz gibi işlerin iyiye gitmediğini gösteren son derece önemli bir olay. Bir an evvel tabii ki bu açıkların giderilmesi, sorumluların gereken cezaya çarptırılması ve bu işlerin çok daha ciddi ve titizlikle yapılması gerektiğini de ifade etmek isterim.”   “Kendi cumhurbaşkanı adayımızı çıkaracağız” İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun ortak aday çağrısına ilişkin de konuşan Erbakan, kendi cumhurbaşkanı adaylarını çıkaracaklarını belirterek, “Cumhurbaşkanı adayımızı kendimiz belirlemek ve kendi cumhurbaşkanı adayımızla seçime gitmek yönünde bir irademiz olduğunu ifade etmiştik. Ancak tabii parlamento seçimine yönelik ittifakların, birlikteliklerin olabileceğini de daha önce ifade etmiştik. Yine bu noktada durduğumuzu belirtmek isterim ancak tabii ki seçime yakın zamanda yeni gelişen şartlar ortaya konulacak, bir takım yol haritaları bunlar müzakere edilir değerlendirilir ve ona göre hareket edilir ama şu an için biz kendi cumhurbaşkanı adayımızla seçimlere gitme yönünde bir iradeyi ortaya koymuş bulunuyoruz.” dedi.    
Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, iktidarın Gazze’de günden güne katliamlarını artıran İsrail’e karşı fiili adımlar atmamasına tepki göstererek, “İsrail gemi azıyı almış; Gazze’nin yanında Kudüs’ü, Suriye’yi ve hatta İran’ı hedef almış durumda. Kimsenin artık ciddiye bile almadığı kınama mesajları ve hamasi nutuklar dışında bizim Hükümetimizde “tık” yok. Buradan soruyorum: Kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözler, yaptığınız görüşmeler mi var? Korktuğunuz bir şey mi var?” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ve Genel Başkan  Vekilleri Prof. Dr. Sacid Günbey ve Prof. Dr. Doğan AYDAL, Genel Başkan Yardımcıları Suat Kılıç ve Fatih Öztek’ten oluşan heyet, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a iadeyi ziyarette bulundu.

Resim

“Buradan soruyorum: Kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözler, yaptığınız görüşmeler mi var?”

Erbakan, Ali Babacan ile görüşme sonrası basının karşısına geçti. Erbakan, kanayan yaramız Gazze konusunda da iktidarın sınıfta kaldığını belirterek şöyle konuştu:

“Ekonomide durum böyle maalesef dış politikada da durum çok farklı değil. Kanayan yaramız, vicdanımızı, ciğerimizi yakan Gazze’deki soykırım karşısında da iktidarın gerekeni yapmadığını ifade ediyoruz. İsrail’e, ABD’ye bir yaptırım yapılmıyor. Bu zalimlerin canını acıtacak herhangi bir adım atılmıyor. Bol bol hamaset var, çok ateşli konuşmalar var, çok sert kınamalar, lanetlemeler var. Ama maalesef herhangi bir fiili adım yok. İspanya Hükümeti, askeri kargo uçaklarıyla Gazze’ye, havadan, paraşütlerle insani yardım kolileri atıyor. İspanya’da NATO üyesi bir ülke ne ABD’yi ne İsrail’i dinliyor. Türkiye bu kadarını bile yapmıyor, yapamıyor. İspanya, İsrail’le ticareti doğrudan olduğu gibi dolaylı olarak da sonlandırdı. İsrail’e gidecek gemilerin İspanya limanlarına uğraması yasak.  Oysa “ticareti durdurduk” diyen Türkiye’nin limanları serbest.  Türkiye neden korkuyor? İncirlik’ten Kürecik’e, Türkiye’deki NATO üsleri doğrudan ABD’ye, dolaylı olarak İsrail’e hizmet ediyor.  Azerbaycan petrolü Türkiye üzerinden İsrail’e gitmeye devam ediyor. İspanya kadar inisiyatif alamayan,  dişe dokunur adım atamayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız! İsrail gemi azıyı almış; Gazze’nin yanında Kudüs’ü, Suriye’yi ve hatta İran’ı hedef almış durumda. Kimsenin artık ciddiye bile almadığı kınama mesajları ve hamasi nutuklar dışında bizim Hükümetimizde “tık” yok. Buradan soruyorum: Kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözler, yaptığınız görüşmeler mi var? Korktuğunuz bir şey mi var? Bunları ister istemez soruyoruz. Sorularımıza cevap bekliyoruz. Sorunlara çözüm bekliyoruz.  Ancak çözümün adresi olması gereken iktidar, son yıllarda sorunların kaynağı haline geldi.”

Resim

DEVA Partisi Genel Merkezi’nde yaklaşık 1 saat süren görüşme sonrası iki lider basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erbakan: Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul!

Yeniden Refah Partisi lideri Dr. Fatih Erbakan yaptığı konuşmada ise iktidarın yanlış politikaları nedeniyle halkın sıkıntılarının had safhaya ulaştığını belirterek bir kez daha erken seçim çağrısında bulundu:

“Türkiye’de siyaset yapıp halkın içine karışıp ekonomiyi gündeme almamanız mümkün değil. Milletimizin ekonomik sıkıntıları had safhaya ulaşmış durumda. Matematiksel olarak bugün Türkiye’de halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında Yüzde 85’i yoksulluk sınırın altında gelire sahip.  En düşük emekli maaşı açlık sınırının yarısı seviyesinde,  Bir asgari ücret yoksulluk sınırının 4’te 1’i, 2 asgari ücret yoksulluk sınırının yarısı seviyesinde. İstanbul’da dört kişilik bir ailenin yaşam maliyeti 2024 Temmuz ayında 66 bin 933 TL iken, bu yıl Temmuz ayında 96 bin 559 TL’ye çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın tavsiyesine uyup 3 çocuk sahibi olursa bir aile, bunu 125 bin liraya çıkarmamız gerekiyor.  Bu yıl 20 milyona yakın insan sosyal yardımla hayatta kalmaya çalışıyor. 20 milyon insan Türkiye nüfusunun 4’te biri demek. Bu korkunç bir rakam!  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sosyal yardımlara yönelik yaptığı açıklamada, bugün Türkiye’de 4 milyon 262 bin hanenin sosyal yardım aldığını ifade ediyor. 4 milyon hane aileleriyle birlikte 20 milyonu ifade ediyor. Son 13 yılda yüzde 401 oranında sosyal yardım alan hanenin arttığı ifade ediliyor. 2011 yılında 849 bin olan gıda yardımı alan aile sayısı, 2025 yılında 13 senede yüzde 400 artarak 4 milyon 262 bine çıkmış.   Bu artış, yoksulluğun derinleştiğini ve sosyal yardıma bağımlı nüfusun hızla genişlediğini bir kez daha ortaya koydu. Bir araştırma şirketinin yapmış olduğu araştırma katılımcıların yüzde 53’ü geçen ay ‘zar zor geçindim’, yüzde 29,4’ü ise “geçinemedim, borçlandım” cevabını verdi. Yani Türkiye’de toplumun yüzde 82,4’ü geçinemiyor, borçlanmak zorunda kalıyor veya zar zor geçiniyor. Bu araştırma bizim söylediğimiz halkın yüzde 85’inin yoksul olduğu gerçeğini destekliyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre, Türkiye’deki geniş tanımlı işsiz sayısı 13,8 milyon ile tek başına tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin toplam işsiz sayısını geride bıraktı. Geçen yıl Haziran’da 11,7 milyondu,  bir senede 2 milyon artış göstermiş.”

Resim

“Kötü yönetimin ispatı KİT ve kamu bankalarının 254 Milyar TL zarara uğratılması”

“Tabi kötü bir ekonomi yönetimi olduğunun en önemli göstergelerinden bir de Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ve kamu bankalarını borç batağına sürüklenmesidir.  KİT’lere yılın ilk altı ayında, 185 milyar TL, kamu bankalarına 69 milyar TL görev zararı ödendi.  Yani KİT ve kamu bankalarına 6 aylık sürede 254 milyar TL zarar ettirilmiş. Bu da aşağı yukarı 1 senede 500 milyar TL zarar olacağı anlamına geliyor.”

“2026 baharında yapılacak bir erken seçim milletimiz için faydalı olacaktır”

“Türkiye’de işler iyi gitmiyor. Maalesef İyiye de gitmiyor… Yol yakınken, hâlâ imkan varken 2026 yılı ilkbaharında erken seçim kararının ülkemiz için milletimiz için faydalı olacağını ifade ediyorum. Bir iktidar değişiminin ülkemiz için faydalı olacağını ifade ediyorum.  Böyle bir noktada da siyasetin parçalı ve dağınık görünümü, milletin değil, milletin feryadını gözardı eden iktidar ve ortaklarının işine geliyor. Bir alternatifsizlik algısı oluşturuluyor. Bu durum bizleri daha güçlü alternatif olmaya, umut olmaya ve bir araya gelmeye zorluyor. Bu ziyaretlerimizi ve aramızdaki diyaloğu daha da geliştirerek güçlü bir alternatif oluşturma yolunda kararlığımızı ifade etmek isterim.”

“Komisyondan şehit ailelerinin, gazilerimizin içine sinmeyecek bir sonucun çıkmasını istemiyoruz” 

Erbakan Meclis’te çalışmalarına başlayan komisyona ilişkin ise,  “Bildiğiniz gibi Meclis’te kurulan Komisyon’a biz de üye verdik. DEM Parti’ye verdikleri bize vermedikleri bilgi nedir, öğrenmek için bu komisyonda yer aldık. Terör örgütü elebaşıyla kapalı kapılar ardında istişare ettikleri, bizimle konuşmaya gerek görmedikleri nedir, bilmek için bu komisyonda yer aldık. Bilmek, öğrenmek ve gerektiğinde toplumu bilgilendirmek için komisyonda yer aldık. Ve her zaman Milli Görüş olarak ifade ettiğimiz gibi “hayra vesile şerre fren olma” ihtimali dolayısıyla komisyonda yer aldık.  Komisyondan şehit ailelerinin, gazilerimizin içine sinmeyecek bir sonucun çıkmasını istemiyoruz.  Teröristlerle al-ver pazarlığına girişilmesini istemiyoruz.  Sadece PKK’nın değil, YPG’nin PJAK’ın da silah bırakmasının temin edilmesini istiyoruz. Bu komisyon çalışmalarının da şeffaf bir şekilde iyi niyetle yürütülmesini de temenni ediyoruz.” diye konuştu.

 

“Devletin kurumlarına olan güveni sarsıcı bir durum”

Erbakan Sahte Diploma skandalına ilişkin de şu ifadeleri kullandı:

“Son derece büyük bir skandal. Türkiye’de ekonomi iyi gitmiyor, dış politikadaki eksiklikler, adalete, hukuka yargıya güven maalesef ortadan kalkmış. İktidara ayrı hukuk muhalefete ayrı hukuk uygulanıyor. Çifte standart uygulanıyor ve bir de üstüne bu söylediğiniz skandal ortaya çıkıyor. Devletin kurumlarına olan güveni sarsıcı bir durum. Gerçekten de son derece vahim bir durum. Maalesef Türkiye’nin iyi yönetilmediğini ve biraz önce söylediğimiz gibi işlerin iyiye gitmediğini gösteren son derece önemli bir olay. Bir an evvel tabii ki bu açıkların giderilmesi, sorumluların gereken cezaya çarptırılması ve bu işlerin çok daha ciddi ve titizlikle yapılması gerektiğini de ifade etmek isterim.”

 

“Kendi cumhurbaşkanı adayımızı çıkaracağız”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun ortak aday çağrısına ilişkin de konuşan Erbakan, kendi cumhurbaşkanı adaylarını çıkaracaklarını belirterek,

“Cumhurbaşkanı adayımızı kendimiz belirlemek ve kendi cumhurbaşkanı adayımızla seçime gitmek yönünde bir irademiz olduğunu ifade etmiştik. Ancak tabii parlamento seçimine yönelik ittifakların, birlikteliklerin olabileceğini de daha önce ifade etmiştik. Yine bu noktada durduğumuzu belirtmek isterim ancak tabii ki seçime yakın zamanda yeni gelişen şartlar ortaya konulacak, bir takım yol haritaları bunlar müzakere edilir değerlendirilir ve ona göre hareket edilir ama şu an için biz kendi cumhurbaşkanı adayımızla seçimlere gitme yönünde bir iradeyi ortaya koymuş bulunuyoruz.” dedi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 24saathaber.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi