Yeniden Refah’tan çok sert tepki: “Bu kara lekeyi ömür boyu taşıyacaksınız”
Yeniden Refah’tan çok sert tepki: “Bu kara lekeyi ömür boyu taşıyacaksınız”
Yeniden Refah Partisi Başkan Vekili Prof. Dr. Doğan Aydal, Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını da içeren torba kanun teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “TBMM’deki milletvekili dağılımı bu kanunun çıkmasını belki engelleyememiştir ama vicdani, ahlaki bütün sorumluluk bu kanuna imza atanların ömürleri boyunca sırtında kötü bir tabela olarak asılı kalacaktır.” dedi.
Yeniden Refah Partisi Başkan Vekili Prof. Dr. Doğan Aydal, Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını da içeren torba kanun teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “TBMM’deki milletvekili dağılımı bu kanunun çıkmasını belki engelleyememiştir ama vicdani, ahlaki bütün sorumluluk bu kanuna imza atanların ömürleri boyunca sırtında kötü bir tabela olarak asılı kalacaktır.” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın hazırladığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dün yasalaşan, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasına izin veren kanun teklifine karşı, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili ve AR-GE Başkanı Prof. Dr. Doğan Aydal sert bir açıklamada bulundu.
“Yönetmelikle başlayan hukuksuzluk bugün yasaya dönüştü”
Konuya ilişkin değerlendirmesinde, ilk olarak 21 Eylül 2017 tarihli Maden Yönetmeliği’ne eklenen bir fıkra ile zeytinliklerin madenciliğe açılmaya çalışıldığını hatırlatan Aydal, “Zeytin kanunu ile ilgili çalışmalar yeni değildir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bugün (01.03.2022), Maden Kanunu ile ilgili olarak, 21/9/2017 tarihli ve 30187 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliğinin 115 inci maddesine bir fıkra ekleyerek, zeytinlik alanlarda madencilik yapılabileceğini ve usullerini belirtmişti. O dönemde, Maden Yönetmeliğinin 115. maddesine ek fıkranın eklenmesi iki sebeple hukuk dışıydı. Bunlardan ilki “Yönetmelik” tanımıyla ilgilidir. Hiçbir yönetmelik maddesi, Maden Kanunu’nda bulunmayan bir konuda yorumda bulunamaz. Yönetmelik, Kanunda bulunan bir maddenin nasıl uygulanacağıyla ilgili bilgiler içermelidir. Maden Kanunu’nda, Zeytin arazileri ile ilgili bir hüküm konulmadığından, Yönetmelik içine zeytinlik araziler ile ilgili ek fıkra konulamazdı. İkinci ve belki de daha önemli husus; Maden Yönetmeliğine konulan bu ek fıkra, 3573 Kanun Numarasıyla belirtilen Kanuna aykırıdır (Kabul Tarihi : 26/1/1939 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 7/2/1939 Sayı : 4126 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 20 Sayfa : 174.) Bu maddenin yenilenmiş hali aynen şu şekildeydi “ Madde 20 – (Değişik: 28/2/1995-4086/5 md.) Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.)” dedi
“Siyanürlü madencilik felaketleri hâlâ hafızalarda”
Aydal, kanunun asıl amacının Ege ve Akdeniz bölgelerinde zeytinlik alanlar altında bulunan altın madenlerine ulaşmak olduğunu savundu:
“Ege ve Akdeniz bölgelerimizdeki Altın oluşumları maalesef zeytinlik alanlar ile örtüşmektedir. Şu ana kadar yapılan altın madenciliğimizin, siyanür probleminin sade vatandaşta oluşturduğu tepki de bilinmektedir. Bölgede ruhsatları ellerinde bulunduran ve altın madenciliği yaptığını ifade eden şirketlerin ülkemiz ekonomisine önemli hiçbir katkısının olmadığı da Erzincan-İliç, Çanakkale, Aydın ve Kütahya örnekleriyle bilinmektedir. Kütahya Gümüş tesislerinde siyanürlü barajın sellerle yıkılması ve Erzincan İliç’te oluşan ve birçok kişinin ölümüne yol açan siyanürlü heyelan olayları hepimizin hala gözleri önündedir. Maalesef, şu ana kadar henüz hiçbir suçlu da bulunamamıştır. Yasalaşan bu kanun ile özellikle Ege bölgemize altın madenciliği hücumu olması kaçınılmaz olacaktır. Bu madencilerin de bilinen şirketlerin yan kuruluşları olduğuna da maalesef şahit olacağız. Ülkemizde sağlıklı ve kurallara uygun biçimde kontrol edilmeyen yeni siyanür havuzlarından kaynaklanacak çevre felaketlerine de kendini hazırlamalıdır.” açıklamasında bulundu.
“Tarih, bu yasaya ‘evet’ diyenleri asla affetmeyecek”
TBMM’deki dağılımın bu yasayı durduramamış olabileceğini belirten Aydal, sözlerini şu şekilde noktaladı:
“TBMM’deki milletvekili dağılımı bu kanunun çıkmasını belki engelleyememiştir ama vicdani, ahlaki bütün sorumluluk bu kanuna imza atanların ömürleri boyunca sırtında kötü bir tabela olarak asılı kalacaktır.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.