Hasan KARABULUT
Köşe Yazarı
Hasan KARABULUT
 

Şalteri Kim Kaldıracak?

İlk insan Adem Peygamber idi. O çağlarda da insan ömrü epey uzun imiş. Adem Peygamber insanlığın atası, Nuh Peygamber’e ise insanlığın ikinci babası unvanını verir tarihçiler. Adem ve Nuh Peygamber..   İlk insan Adem Peygamber idi. O çağlarda da insan ömrü epey uzun imiş. Adem Peygamber insanlığın atası, Nuh Peygamber’e ise insanlığın ikinci babası unvanını verir tarihçiler. Adem ve Nuh Peygamber arası çok uzun da sayılmaz aslında. Buna rağmen insanoğlu azmış ki Allah CC. sürekli peygamberler vasıtasıyla insanların doğru yola geri dönmelerini istemiş. Nuh Peygamber’in kaç yıl yaşadığını bilmiyorum, ancak 950 sene peygamberlik yaptığı söylenir. Peygamber olarak çağındaki insanları doğru yola davet eden Nuh Peygamber,  devrinde inanmayan bir takım insanların şiddetli muhalefetiyle karşılaşır. İnanmayanlar bir gün Nuh Peygamber’e “Ey Nuh senin bizimle mücadelende giderek dozajı arttırdığının farkındayız”. Nuh deyip peygamber demeyenler en son olarak “Bizi sürekli korkuttuğun azap ne zaman gelecek haydi artık şu azap gelsin” derler. Kafirlerin kendilerine merhametinden daha merhametli Allah’ın peygamberi “Allahın azabı ne zaman getireceğini Allah bana bildirirse bilirim, bu azabın size gelmesinden endişe içerisindeyim” der. Nuh Peygamber’e neler yapmamışlar ki? Dağ başına götürüp, bağladıkları, üzerine ağır taşlar koyup terk ettikleri, yaptığı gemi için gündüzleri alay edip akşamları WC olarak kullandıkları halde, Allah’ın peygamberi şefkat ve merhametinden azaba uğramamaları için dua edermiş, uyarı vazifesi gereği kapılarına gidip defalarca onları doğru yola, Allah’ın yoluna davet edermiş. Tarihe bir göz atıldığında insanlar ifsada başladıklarında hep bir kurtarıcı gönderen Allah, kullarının doğru yola girmelerine tekrar imkan sağlamış. Buna vesile olanların öncüleri ise peygamberler olmuş. İnsanoğlu yaratıldığı günden itibaren çok da vakit geçmiş olmamasına rağmen Nuh Peygamber çağında tüm insanlık öyle bir azmış ki, azap olarak gelen tufan neticesinde yeryüzü sulara gark olmuş. Tüm inançlı insanlar ve yeryüzünde yaşayan hayvanlardan birer çift, Nuh Peygamberin yaptığı gemiye binmişler ve tufandan, yani azaptan korunmuşlar. Yaşanan tufan hadisesiyle yeryüzünde inanmayan, kafir olan hiç kimseyi bırakmamış yüce yaratan. Laf arasında bir de okullarımızda şu çocukluğumuzda bize öğretilen, eğitim olarak orta öğrenim bitmeden tüm öğrencilere öğretilmeli, çok da faydalı olur kanımca. Şöyle akılda kalıcı olarak anlatılmalı. “Adem peygamber çiftçiliğin piri, terzilerin terzisi İdris peygamber, İlk gemiyi yapan Nuh peygamber, cömertlerin cömerdi İbrahim peygamber, İlk saati bulan Yusuf peygamber, demiri işleyen Davut peygamber, mimarların piri Süleyman peygamber, marangozların ustası Zekeriya peygamber, baraj ustası Zulkarneyn peygamber, doktorların hası Lokman peygamber (AS) …” gibi derlemelerle insanlığa ilim irfan meslek ve medeniyetin gerçek önderlerinin ivedilikle öğretilmesi gerekli. Dedik ya; Nuh Peygamber zamanında tufandan sonra yeryüzünde bir tek inanmayan, numunelik kafir kalmadı. Çağımızda yaşayan insanlar olarak ikinci atamız Nuh Peygambere ve getirdiği dine inanmış ataların soyundan gelmekteyiz, hepimiz. Hiç kafir kalmamış bir dünyadan günümüz dünyasını uzun uzun düşünmek lazım. İnançsızların yaptıklarından dolayı da üzülmemek gerekir. Önemli olan inananlar ne yapıyor/yapıyoruz? Şimdi bir salonda konferans veriliyor diyelim. O esnada birden elektrik kesiliveriyor. Salondaki topluluk elektrik gelsin diye sürekli dua etse hatta, “Allah elektriği kesene lanet etsin” diye beddua okusa elektrik gelir mi? –Gelmez! Ya ne olacak! Salondan birisi kalkacak elektrik panosuna bakacak elektriği birisi kesmiş şalterin başında bekliyor. O salondan kalkan kişi elektriği kesenin kolunu bükecek, indirdiği şalteri kaldıracak ve elektrik gelecek! Konferans devam edecek… Adem Peygamber zamanında da Nuh Peygamber çağında da günümüzde de menfaatleri için ifsat düzeni kuranlar-kurmaya çalışanlar, kendi ifsat düzenlerini yok etmek isteyenlere çeşitli oyunlar-hileler-engellemeler yaparlar elbette. Bunlar vardı, kıyamete dek var olacaktır. Peki! İfsad düzeni nasıl yok edilmeli? Geceleri namaza kalkıp ettiğimiz dua ile görevimizi tamamladık diyebilir miyiz. Gökten şimşek çaktığında mı yok olacak düzen bozucular. Dua veya beddua etmek yeterli midir dostlar. Allah’ın koyduğu muazzam düzeni tohumun genini değiştirerek, denizleri ve gökyüzünü kirleterek, iklim değişimi vs. gibi çalışmalarla bozucu planlar yapanlar ve bu planlara alet ettikleri ülkeleri yöneten siyasetçiler, elleri kolları ayakları ve tüm bedenleriyle gece gündüz koşuşturmuyor mu! Düzen bozuculardan rahatsızlık duyan bizlerin eli kolu ayağı yok mu! Her peygamberin verdiği bu mücadeleyi vermek büyük bir şereftir. Nasıl bir çalışma yapılmalı sizce? Çok basit! Telefonumuzun ön kamerasını açıp yüzümüze bakarak kendimize bir soralım bakalım. “Ben, acaba elektriği kesen kişinin kolunu büküp şalteri açabilir miyim?” Bir yerden birimizin/hepimizin başlamamız/başlaması gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 03 Kasım 2025 -Pazartesi

Şalteri Kim Kaldıracak?

İlk insan Adem Peygamber idi. O çağlarda da insan ömrü epey uzun imiş. Adem Peygamber insanlığın atası, Nuh Peygamber’e ise insanlığın ikinci babası unvanını verir tarihçiler. Adem ve Nuh Peygamber..

 

İlk insan Adem Peygamber idi.
O çağlarda da insan ömrü epey uzun imiş.
Adem Peygamber insanlığın atası, Nuh Peygamber’e ise insanlığın ikinci babası unvanını verir tarihçiler.
Adem ve Nuh Peygamber arası çok uzun da sayılmaz aslında.
Buna rağmen insanoğlu azmış ki Allah CC. sürekli peygamberler vasıtasıyla insanların doğru yola geri dönmelerini istemiş.
Nuh Peygamber’in kaç yıl yaşadığını bilmiyorum, ancak 950 sene peygamberlik yaptığı söylenir. Peygamber olarak çağındaki insanları doğru yola davet eden Nuh Peygamber,  devrinde inanmayan bir takım insanların şiddetli muhalefetiyle karşılaşır. İnanmayanlar bir gün Nuh Peygamber’e “Ey Nuh senin bizimle mücadelende giderek dozajı arttırdığının farkındayız”. Nuh deyip peygamber demeyenler en son olarak “Bizi sürekli korkuttuğun azap ne zaman gelecek haydi artık şu azap gelsin” derler. Kafirlerin kendilerine merhametinden daha merhametli Allah’ın peygamberi “Allahın azabı ne zaman getireceğini Allah bana bildirirse bilirim, bu azabın size gelmesinden endişe içerisindeyim” der.

Nuh Peygamber’e neler yapmamışlar ki?

Dağ başına götürüp, bağladıkları, üzerine ağır taşlar koyup terk ettikleri, yaptığı gemi için gündüzleri alay edip akşamları WC olarak kullandıkları halde, Allah’ın peygamberi şefkat ve merhametinden azaba uğramamaları için dua edermiş, uyarı vazifesi gereği kapılarına gidip defalarca onları doğru yola, Allah’ın yoluna davet edermiş.
Tarihe bir göz atıldığında insanlar ifsada başladıklarında hep bir kurtarıcı gönderen Allah, kullarının doğru yola girmelerine tekrar imkan sağlamış. Buna vesile olanların öncüleri ise peygamberler olmuş.
İnsanoğlu yaratıldığı günden itibaren çok da vakit geçmiş olmamasına rağmen Nuh Peygamber çağında tüm insanlık öyle bir azmış ki, azap olarak gelen tufan neticesinde yeryüzü sulara gark olmuş. Tüm inançlı insanlar ve yeryüzünde yaşayan hayvanlardan birer çift, Nuh Peygamberin yaptığı gemiye binmişler ve tufandan, yani azaptan korunmuşlar.
Yaşanan tufan hadisesiyle yeryüzünde inanmayan, kafir olan hiç kimseyi bırakmamış yüce yaratan.
Laf arasında bir de okullarımızda şu çocukluğumuzda bize öğretilen, eğitim olarak orta öğrenim bitmeden tüm öğrencilere öğretilmeli, çok da faydalı olur kanımca.

Şöyle akılda kalıcı olarak anlatılmalı.
“Adem peygamber çiftçiliğin piri, terzilerin terzisi İdris peygamber, İlk gemiyi yapan Nuh peygamber, cömertlerin cömerdi İbrahim peygamber, İlk saati bulan Yusuf peygamber, demiri işleyen Davut peygamber, mimarların piri Süleyman peygamber, marangozların ustası Zekeriya peygamber, baraj ustası Zulkarneyn peygamber, doktorların hası Lokman peygamber (AS) …” gibi derlemelerle insanlığa ilim irfan meslek ve medeniyetin gerçek önderlerinin ivedilikle öğretilmesi gerekli.
Dedik ya; Nuh Peygamber zamanında tufandan sonra yeryüzünde bir tek inanmayan, numunelik kafir kalmadı. Çağımızda yaşayan insanlar olarak ikinci atamız Nuh Peygambere ve getirdiği dine inanmış ataların soyundan gelmekteyiz, hepimiz.
Hiç kafir kalmamış bir dünyadan günümüz dünyasını uzun uzun düşünmek lazım.
İnançsızların yaptıklarından dolayı da üzülmemek gerekir.

Önemli olan inananlar ne yapıyor/yapıyoruz?

Şimdi bir salonda konferans veriliyor diyelim. O esnada birden elektrik kesiliveriyor. Salondaki topluluk elektrik gelsin diye sürekli dua etse hatta, “Allah elektriği kesene lanet etsin” diye beddua okusa elektrik gelir mi? –Gelmez!

Ya ne olacak!

Salondan birisi kalkacak elektrik panosuna bakacak elektriği birisi kesmiş şalterin başında bekliyor. O salondan kalkan kişi elektriği kesenin kolunu bükecek, indirdiği şalteri kaldıracak ve elektrik gelecek! Konferans devam edecek…

Adem Peygamber zamanında da Nuh Peygamber çağında da günümüzde de menfaatleri için ifsat düzeni kuranlar-kurmaya çalışanlar, kendi ifsat düzenlerini yok etmek isteyenlere çeşitli oyunlar-hileler-engellemeler yaparlar elbette. Bunlar vardı, kıyamete dek var olacaktır.

Peki!

İfsad düzeni nasıl yok edilmeli? Geceleri namaza kalkıp ettiğimiz dua ile görevimizi tamamladık diyebilir miyiz. Gökten şimşek çaktığında mı yok olacak düzen bozucular. Dua veya beddua etmek yeterli midir dostlar.

Allah’ın koyduğu muazzam düzeni tohumun genini değiştirerek, denizleri ve gökyüzünü kirleterek, iklim değişimi vs. gibi çalışmalarla bozucu planlar yapanlar ve bu planlara alet ettikleri ülkeleri yöneten siyasetçiler, elleri kolları ayakları ve tüm bedenleriyle gece gündüz koşuşturmuyor mu!

Düzen bozuculardan rahatsızlık duyan bizlerin eli kolu ayağı yok mu!

Her peygamberin verdiği bu mücadeleyi vermek büyük bir şereftir.

Nasıl bir çalışma yapılmalı sizce?

Çok basit!
Telefonumuzun ön kamerasını açıp yüzümüze bakarak kendimize bir soralım bakalım.
“Ben, acaba elektriği kesen kişinin kolunu büküp şalteri açabilir miyim?”
Bir yerden birimizin/hepimizin başlamamız/başlaması gerekiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 24saathaber.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi