Ağıralioğlu: Milli Birlik Komisyonu kurduk, kurtaracağız diyorsunuz işinize bakın!

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili Meclis’te çalışmalarına başlayan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyon’una ilişkin tepki gösterdi. Ağıralioğlu, “Bu kuruduğunuz komisyonla, memleketin yarınlarını inşa edecek olduğunuza, bizim inanmamızı istiyorsunuz. Biz size devleti verdik kurtaramadınız. Biz size meclisi verdik kurtaramadınız. Biz size 25 yıldır iktidar verdik kurtaramadınız. Biz size 40 yıldır şehit verdik kurtaramadınız. Şimdi diyorsunuz ki Milli Birlik Komisyonu kurduk, kurtaracağız. Devleti, memleketi, sınırlarımızı koruyamadınız. İşinize bakın” dedi. Ağıralioğlu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a da seslenerek, “Türk deyince, Kürt denmez Numan Bey. Meclis’in başında duruyorsunuz. Türkmen deyince Türk deniz. 85 milyonun adı Türk milletidir, Numan Bey” diye konuştu. Ağıralioğlu, “Vatan, maliyet hesabı yaparak beklenmez. Siz, vatan arsa zannediyorsunuz. Vatanın maliyeti güvenlik için ödediğiniz bedelle ölçülmez. PKK’ya harcadığımız her kuruş para milletin istikbali için helali hoş olsun. Bu ara sizinkiler müttefik oldular Selçuk Bey” ifadesini kullandı. Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Ağıralioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili geçmişte söylediklerine ilişkin bir video izletti. Ağıralioğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi: "Bugün söylediklerinin tam tersini söyleyen adamlar" “Komisyon vesilesiyle söyleyeceklerimiz var. Süreç başladı, millet umutlandırıldı. Mevzu, dehşetli bir iletişim stratejisi ile yürütülüyor. Siyasi bölücülüğün önüne bütün canlı yayın araçları konuluyor, terörist başının iletişim mimarisini devlet planlıyor. Bizim önümüze de birkaç tane kanal geliyor ya da gelemiyor. Dikkat çekmek istediğim bir husus var. Bugün söylediklerinin tam tersini söyleyen adamlar, yarın da bugün söylediklerinin tam tersini söyleyebilir durumdalar.   "Cüretkârlığınızdan bıktık" Bu millet sizin deneme tahtanız değil. Bu milleti örselemenize razı olmayacağız. Sizin söylediklerinize itiraz edince milliyetçiliğimizin sorgulanmasından bıktık. Öcalan’a bu kadar söverek iktidar oldunuz, şimdi Öcalan’ı överek iktidarda kalıyorsunuz. Şimdi Öcalan’a Alparslan Türkeş’in kabrinde kurucu önder diyorsunuz. Sizin bu cüretkârlığınızdan bıktık biz. Biz, sizin üslupsuzluğunuzdan, kızgınlığınızdan bıktık, size inanmıyoruz. Bu kuruduğunuz komisyonla, memleketin yarınlarını inşa edecek olduğunuza, bizim inanmamızı istiyorsunuz. Böyle kabahatler edip, sonra hiçbir şey olmamış gibi komisyonla memleketi kurtaracağınıza bizi inandırmanızdan da bıktık. Biz size devleti verdik kurtaramadınız. Biz size meclisi verdik kurtaramadınız. Biz size 25 yıldır iktidar verdik kurtaramadınız. Biz size 40 yıldır şehit verdik kurtaramadınız. Şimdi diyorsunuz ki Milli Birlik Komisyonu kurduk, kurtaracağız. Devleti, memleketi, sınırlarımızı koruyamadınız. Devletin size emanet edilmiş hiçbir şeyini koruyamadınız, şimdi diyorsunuz ki komisyon kuruduk, geleceğimizi koruyacağız. İşinize bakın… "Beraber olduğunuz adamlar, ‘Terörsüz Türkiye’ bile demiyorlar" Siz, milletinize yaslanmak yerine PKK’ya yaslanmaya karar verdiniz. Tayyip Bey, açıklama yaptı, grubu da şaşırdı. ‘Biz, DEM, MHP beraber yürümeye karar verdik. Dertliyiz biz, dertli.’ Şu laflara bak. Kimler kimlerle beraber. Derdiniz ne sizin? Terörsüz Türkiye diye itiraz edene diyorsunuz ki, ‘kandan besleniyor.’ Beraber olduğunuz adamlar, ‘Terörsüz Türkiye’ bile demiyorlar, onlar alınganlık eder diye komisyonun adını değiştiriyorsunuz. Sövdüğünüz adamlara yol arkadaşı oldunuz. Öcalan’la Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu… Hay maşallah! "Bu devletin onurunu kim düşünecek" ‘Tayyip Bey neler söyledi, AK Parti’nin kurmayları neler söyledi zamanında, sende dönersin zamanla’ diyorlar. Memlekette itirazı yetim bıraktılar, o yüzen hatırlattım bunları size. Adını koymuşlar, ‘Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu’ yani komisyona itiraz ederseniz; milli birliğe, kardeşliğe ve dayanışmaya itiraz eden adam oluyorsunuz. Giyotine bak. Öcalan, ‘PKK yenilmiş gibi bir algıya PKK’lıların onurunu rencide etmem’ diyor. Kurucusu olduğu terör örgütünün, dağlarda çocuklarımızın katili olarak geçirdiği yıla, kendi teröristlerine ‘gerillanın onuru, rencide olmasın diye; sembolik bir silah bırakma’ diyor. Bu devletin onurunu kim düşünecek. 40 yıllık mücadele de şehitlerimiz var, onların onuru adına içinizden hiç mi kimse çıkmayacak? "Türk deyince, Kürt denmez Numan Bey" Madem pazarlık yapmıyorsunuz, niçin Lozan konuşuluyor? Niçin anayasa konuşuluyor? Niçin vatandaşlık ve kimlik konuşuluyor? Biz Türk milletiyiz. Numan Bey’de duysun. Türk deyince, Kürt denmez Numan Bey. Meclis’in başında duruyorsunuz. Türkmen deyince Türk deniz. 85 milyonun adı Türk milletidir, Numan Bey. ‘Alevi, Kürt Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun’ diye konuşulmaz Devlet Bey. Türk’ten de Alevi’den de Cumhurbaşkanı olur. Ama siz böyle söylerseniz memlekette başka sorunlar çıkar. Ülkeyi Lüblanlaştırırsınız siz. Aslanlar gibi evlatlarımız PKK’ya düşmanlık, Kürt’e kardeşlik yapıyorlar. Ben Kürt’e dediğim lafları PKK’ya der miyim? Kürt’le arkadaş olur, akraba olur, dünya ahiret beraber olurum, bir tanesini PKK’ya der miyim? Demem, demedik. Ben itiraz ediyorum, benden Türk düşmanı çıkarmaya çalışacaklar. Herkes aklını başına alsın. Bedel ödenecek yere geliyoruz artık. Biz koca TBMM’yi Kandil’e eşitleyeceğiz, işimiz gücümüz yok da. Mağaradan gelen PKK’lılar millete parmak salladırlar, ‘Öcalan serbest bırakılsın’ dediler. Buz gibi pazarlık yapıyorsunuz. Bu komisyon değil, misyonu olan bir sürecin aparatı. "Vatanın maliyeti güvenlik için ödediğiniz bedelle ölçülmez" Vatan, maliyet hesabı yaparak beklenmez. Siz, vatan arsa zannediyorsunuz. Vatanın maliyeti güvenlik için ödediğiniz bedelle ölçülmez. Maliyet sizsiniz. PKK’ya harcadığımız her kuruş para milletin istikbali için helali hoş olsun. Bu ara sizinkiler müttefik oldular Selçuk Bey. "Devleti, devlet gibi yönetseydiniz, bu PKK’lılar bu kadar can yakamayacaklardı" Güvenlik güçlerimize, askerimize, polisimize siyasetçi olarak mahcubiyet duyuyorum. Devletinizi adam gibi yönetemezseniz, mahcubiyetten doğan boşluğu evlatlarınız kanlarıyla kapatıyorlar. Bunların bu kadar şehit olmalarının sebebi siyasetçilerin maharetsizliğidir. Devleti, devlet gibi yönetseydiniz, bu PKK’lılar bu kadar can yakamayacaklardı. Siz maharetsiz olduğunuz için insanlar cüret kazandılar. Dolayısıyla bu sizin PKK’ya boşluk bırakıp verdiğiniz maliyettir. Kendi maliyetinizi, vatandaşın vicdanına yük edemezsiniz. "CHP’yi çivi yapıp bu kolonlara asabilirler" Türk milleti bilsin, Anahtar Parti müstakil duracak. Bugün CHP, kuruluşuna nezaret ettiği devlete sahip çıkmak zorundadır. Özgür Bey, ‘Cumhuriyet’in kolonlarına bir çivi bile çaktırmam’ dedi. ‘CHP’yi çivi yapıp bu kolonlara asabilirler’ dedim. Dikkat etmek lazım. Devletimizi, cumhuriyetimizi, vatanımızı, sınırlarımızı koruyacağız. Bu millet sizin oyuncağınız mı? Siz, her istediğinizi söyleme hakkını kimden aldınız? Bu dediklerinizin tam tersini söylemeyeceğinizden emin değiliz. Sizi uyarıyoruz. Anahtar Parti olarak millete yeni yol açacağız. Sadece milletimizle ittifak yapacağız.”