Trabzonspor deplasmanına giden bir grup Samsunspor taraftarı bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kötü bir olay yaşadı. Giresun'un Tirebolu ilçesinde yaşanan kavga sonucu vurularak ölen Ümit Çapkın memleketi Çarşamba'da yoğun bir kalabalık ile toprağa verildi. Samsunspor camiasına, sevenlerine ve ailesine sabırlar diliyorum.
Bu çok sıkıntılı bir mesele. Yazıp yazmama konusunda tereddüt etsem de olayın sosyal medya platformlarında başka mecralara çekilmeye başladığını görünce ve katil zanlısının yargılanmaya giderken ki rahat tavrı, bu durumu kaleme almamı zaruri kildi.
Bu olaya duygusal bakıp Çarşambalı hemşerimin öldürülmüş oluşundan dolayı katil zanlısı ve ona sahip çıkıp, destek olanlara lanet okuyabilirdim fakat her halükarda adil olmam gerekiyor. Biraz empati yapmalıyız diye düşünüyorum.
Konuya girmeden önce Ankara yolu adalar civarında bir restoranda bir olaya şahit olmuştum. Yıllar önceydi, restoran sahibi ile oturuyorduk. Bir taraftar otobüsü tesisin içine girdi bir kişi geldi yemek yemek istediklerini söyledi. Restoran sahibi yeterli elemanlarının olmadığını ve kalabalık bir gruba hizmet veremeyeceklerini söyleyip kafileyi gönderdi. Oysa yeterli ekibi vardı.
Neden böyle yaptığını sordum: "Geçenlerde bir taraftar grubu gelmiş, bizimkiler hizmetlerini sunmuşlar fakat is ücret ödemeye gelince grup pislik yapmış ve ödeme yapmadığı gibi tesise zarar vermişler. Bir insanın ha malına zarar vermişsin ha canına. İyi ki ben burada yokmuşum. Olsam nasıl bir karşılık verirdim bilemiyorum. Belki de elimi kana bulayacaktım." demişti.
Tabii ki her taraftar grubu böyle yapacak diye bir şey yok. Her taraftar grubuna sarhoş muamelesi yapmak da doğru değil. Ve fakat Giresun'daki can sıkıcı olay yargıya intikal ettiği için fazla yorum yapmak da olmaz.
Biraz sorular soralım mi? Normal şartlarda bir restorana gittiğinizde sizinle ilgilenmeseler ya da servis gecikse kavga mi edersiniz? Yoksa çıkar gider misiniz? Ya da görüntülerdeki gibi bir kavgayı neden ve ne olursa yaparsınız?
Peki, bir taraftar grubu mekânınıza geldi ve bir hizmet istedi. Sizde kabul etmediniz ve adamlar kızdı çalışanlarınıza zarar veriyor. Bu size tabancanızı çıkarıp insanları öldürmek için ateş etme hakki verir mi? Normal şartlarda normal insanlar böyle yapar mi?
Olayların başlangıcı için nefsi müdafaa diye bakılabilir fakat o zaman da önce uyarı atisi, ondan sonra belden aşağıya ateş etmek gerekmez mi? Hadi mekân sahibi canini korumak için adamları vurdu diyelim. Peki, o zaman yerdeki yaralıya tekme atmayı nasıl izah edecek?
Katil zanlısı kişi mağdur olmuş olabilir fakat iyi niyetli olmadığı ve vurduğu insana nefret ile müdahale etmeye devam ettiği ortada. Ne olursa olsun insan bir cana kıyıp bir ocak söndürdüm diye pişmanlık duyar. Katil zanlısı ise adliye kapısında savaş kazanmış komutan edasıyla görüntü verdi. Haklı bile olsa bir insanın canına kıyan insanın bu tavrı vicdansızlık değil mi? Bu olayda iki tarafı da pis bir değnek durumu var.
İnsan, yaratılmışların en kıymetlisidir, hiçbir sebep bir insanın canına kıymayı meşru gösteremez. Bu durumun bir istisnası var o da nefsi müdafaa. Bu olay başlangıçta nefsi müdafaa gibi görünüyor fakat katil zanlısı can güvenliğini sağladıktan sonra bile yaralıyı hırpalıyor.
Adli makamlar Samsunsporlu bir taraftarı tutukladı. Ve, "Görüntüler incelenmeye devam ediyor." diye de açıklama yaptı. Birkaç kamera görüntüsü var ki bazısında katil zanlısı haklı gibi görünse de başka bir kayıtta olayın nefsi müdafaa olmaktan çıktığı görülüyor.
Evet, başlıkta yazdığım ve iki şehri karsı karsıya getirecek paylaşımlara ve haberlere müdahale edilmelidir. Bir Samsunspor taraftarının tutuklanmasına bile itiraz edip Samsunluları ve Samsun siyasetçilerini göreve çağıranlar var.
Katil zanlısının yanına milli mücadele kahramanı Topal Osman'ın fotoğrafını koyup, "Emrah Tok yalnız değildir. Giresun yanında!" diye paylaşım yapanlar var. Bu nasıl bir akil tutulmasıdır?
Biz, bu konuda adalete güveniyoruz. Herkes TCK'ya göre islediği suçun cezasını çekmelidir. Bir insana kıyan bunun karşılığını en ağır şekilde ödemelidir fakat hiç kimse de insanların mekânını basıp huzur kaçıracak olaylar yapma hakkına sahip değildir.