Adnan ÖZ
Köşe Yazarı
Adnan ÖZ
 

Gıdada Hile ve Tağşiş / İnsan Bedeni Çok Dayanıklı!

Bu yazıda hem gıdada hile ve tağşiş hem de insan bedeninin dayanıklılığından bahsetmeye çalışacağım. YüceYaradan insan vücudunu öyle dayanıklı yaratmış ki, insanoğlunun vücudunu çok hor kullandığı halde ayakta kalmayı başarıyor oluşu mucizevi değil mi? Bazı doktorlara göre zehir yiyip, zehir içiyoruz. İnsan bu uyarıları duyunca ürküyor, tüyleri diken diken oluyor ve bir şey yemek içmekten çekiniyor. Yine de insan yaşamak için bir şeyler yemek zorunda, insan yemeyecek de ne yapacak? Dr. Hamit Çelik’in dediği gibi su diyeti mi yapacak? Belki de en sağlıklısı su diyeti. Peki su temiz ve sağlıklı mı? Maalesef kirletilmiş dünyada suyun temiz kalma ihtimali de yok. Suyu da arıtarak su olma özelliğini yitiriyoruz. Ülkemizde gıda üretimi konusunda bir standart yok. Gerçi neyimiz standartlara uygun ki? Gıdada bile hile yapacak kadar ahlaki değerlerden yoksunuz. Kime, neye güveneceğiz bilemiyoruz. Her şeyde hile var, her şey tağşiş edilmiş. Hükümetin aldığı tedbirler yetersiz ki devamlı bu sıkıntıları yaşıyoruz. İnsan neye elini atsa hileli çıkacak diye çekiniyor.  Ülkemizde maalesef gıdanın her türünde, baldan lahmacuna her türlü hileyi maharetle yapabiliyoruz. Bu hileleri Bakanlık tespit ettiğinde firmaları teşhir ediyor fakat bu teşhiri kaç kişi duyabiliyor ki? Kaldı ki duysa bile alım gücü düşük olan vatandaş risk alıp bile bile ucuza yönelebiliyor. Daha önce defalarca haber olmuştu “Pestisit oranı yüksek çıkan meyve, pestisit oranı yüksek çıkan sebze Rusya’dan iade ediliyor.” diye. Bakanlık iade edilen ürünlerin imha edildiğini söylese de piyasaya yaptığı fiyat etkisine baktığımızda milletin tüketimine sunulduğu düşünülmektedir. Diğer yandan zaten ihraç edilecek ürünler denetime tabi tutulacağından en güvenilir ve risksiz görülen ürünleri seçilmekteymiş. İç piyasaya sürülen ürünleri varın siz düşünün. Bu yazıyı yazmama sebep olan bir video izledim. Gazeteci Nevşin Mengü Greenpeace Akdeniz’de gıda ve tarım projesi sorumlusu Berkan Özyer’i YouTube kanalında konuk etmiş. Videonun kayda alındığı tarihi tespit edemedim. Sayın Özyer pestisit tehlikesine dikkat çekiyor ve “İstanbul’da 5 farklı süper zincir marketin şubelerinden ve semt pazarlarından 14 farklı sebze ve meyveden 155 ürün numune aldık, bunları paketledik uluslararası laboratuvara analize gönderdik. Hepsi de sağlığa zararlı çıktı…” diyor. Bunlar üç aşağı beş yukarı bildiğimiz şeyler. Yani yediğimiz sebze ve meyve insan sağlığına zararlı fakat yaradan insanı öyle mucizevi bir şekilde yaratmış ki, zehir yediği halde bünyemiz bu zehiri bile zararsız hale getirmeyi başarabiliyor. Hazırlanmış gıdaların raf ömrünü uzatmak için kullanılan zararlı maddeler biliniyor. Kola ve diyet kolanın ne kadar zararlı olduğu da biliniyor. Şekerin, ekmeğin zararlarını saymakla bitiremiyorlar uzmanlar. Çok şükür ki bedenimiz bunları da bertaraf edebiliyor. Hepimiz sigaranın zararlarını biliriz. Pasif içici insanların bile, içiciler kadar zarar gördüğü iddia ediliyor. Buna rağmen sigarayı elinden düşürmeyenlere ne demeli? Bu kadar zararlı olduğu halde bazı insanlar günde iki, üç paket sigara içiyor ve hayatını bir şekilde sürdürebiliyor. Bu da gösteriyor ki insan bedeni mükemmel yaratılmış, kusursuz ve çok fonksiyonel. Yoksa bünye bu kadar zararlı maddeyi zararsız hale getirebilir mi? Bütün zehirli yiyecek ve içeceklere rağmen bedenimizi sağlıklı kılan, bizi hayatta tutan yüce Yaradan’a ne kadar şükretsek azdır. Şimdi gelelim can alıcı soruya; bu insanlar gıdadaki hile ve tağşişleri neden yapıyor? Yaradan’ın insan vücudunu mükemmel bir şekilde yarattığını ortaya koymak için mi? Hayır; arsız, açgözlü ve ahlaksız oldukları için. Her şeyde hile yapılsa bile insanın yiyeceğinde hile yapmak olur mu?
Ekleme Tarihi: 12 May 2025 - Monday
Adnan ÖZ

Gıdada Hile ve Tağşiş / İnsan Bedeni Çok Dayanıklı!

Bu yazıda hem gıdada hile ve tağşiş hem de insan bedeninin dayanıklılığından bahsetmeye çalışacağım. YüceYaradan insan vücudunu öyle dayanıklı yaratmış ki, insanoğlunun vücudunu çok hor kullandığı halde ayakta kalmayı başarıyor oluşu mucizevi değil mi?

Bazı doktorlara göre zehir yiyip, zehir içiyoruz. İnsan bu uyarıları duyunca ürküyor, tüyleri diken diken oluyor ve bir şey yemek içmekten çekiniyor. Yine de insan yaşamak için bir şeyler yemek zorunda, insan yemeyecek de ne yapacak?

Dr. Hamit Çelik’in dediği gibi su diyeti mi yapacak? Belki de en sağlıklısı su diyeti. Peki su temiz ve sağlıklı mı? Maalesef kirletilmiş dünyada suyun temiz kalma ihtimali de yok. Suyu da arıtarak su olma özelliğini yitiriyoruz.

Ülkemizde gıda üretimi konusunda bir standart yok. Gerçi neyimiz standartlara uygun ki? Gıdada bile hile yapacak kadar ahlaki değerlerden yoksunuz. Kime, neye güveneceğiz bilemiyoruz. Her şeyde hile var, her şey tağşiş edilmiş. Hükümetin aldığı tedbirler yetersiz ki devamlı bu sıkıntıları yaşıyoruz. İnsan neye elini atsa hileli çıkacak diye çekiniyor.

 Ülkemizde maalesef gıdanın her türünde, baldan lahmacuna her türlü hileyi maharetle yapabiliyoruz. Bu hileleri Bakanlık tespit ettiğinde firmaları teşhir ediyor fakat bu teşhiri kaç kişi duyabiliyor ki? Kaldı ki duysa bile alım gücü düşük olan vatandaş risk alıp bile bile ucuza yönelebiliyor.

Daha önce defalarca haber olmuştu “Pestisit oranı yüksek çıkan meyve, pestisit oranı yüksek çıkan sebze Rusya’dan iade ediliyor.” diye. Bakanlık iade edilen ürünlerin imha edildiğini söylese de piyasaya yaptığı fiyat etkisine baktığımızda milletin tüketimine sunulduğu düşünülmektedir. Diğer yandan zaten ihraç edilecek ürünler denetime tabi tutulacağından en güvenilir ve risksiz görülen ürünleri seçilmekteymiş. İç piyasaya sürülen ürünleri varın siz düşünün.

Bu yazıyı yazmama sebep olan bir video izledim. Gazeteci Nevşin Mengü Greenpeace Akdeniz’de gıda ve tarım projesi sorumlusu Berkan Özyer’i YouTube kanalında konuk etmiş. Videonun kayda alındığı tarihi tespit edemedim.

Sayın Özyer pestisit tehlikesine dikkat çekiyor ve “İstanbul’da 5 farklı süper zincir marketin şubelerinden ve semt pazarlarından 14 farklı sebze ve meyveden 155 ürün numune aldık, bunları paketledik uluslararası laboratuvara analize gönderdik. Hepsi de sağlığa zararlı çıktı…” diyor.

Bunlar üç aşağı beş yukarı bildiğimiz şeyler. Yani yediğimiz sebze ve meyve insan sağlığına zararlı fakat yaradan insanı öyle mucizevi bir şekilde yaratmış ki, zehir yediği halde bünyemiz bu zehiri bile zararsız hale getirmeyi başarabiliyor.

Hazırlanmış gıdaların raf ömrünü uzatmak için kullanılan zararlı maddeler biliniyor. Kola ve diyet kolanın ne kadar zararlı olduğu da biliniyor. Şekerin, ekmeğin zararlarını saymakla bitiremiyorlar uzmanlar. Çok şükür ki bedenimiz bunları da bertaraf edebiliyor.

Hepimiz sigaranın zararlarını biliriz. Pasif içici insanların bile, içiciler kadar zarar gördüğü iddia ediliyor. Buna rağmen sigarayı elinden düşürmeyenlere ne demeli? Bu kadar zararlı olduğu halde bazı insanlar günde iki, üç paket sigara içiyor ve hayatını bir şekilde sürdürebiliyor.

Bu da gösteriyor ki insan bedeni mükemmel yaratılmış, kusursuz ve çok fonksiyonel. Yoksa bünye bu kadar zararlı maddeyi zararsız hale getirebilir mi?

Bütün zehirli yiyecek ve içeceklere rağmen bedenimizi sağlıklı kılan, bizi hayatta tutan yüce Yaradan’a ne kadar şükretsek azdır.

Şimdi gelelim can alıcı soruya; bu insanlar gıdadaki hile ve tağşişleri neden yapıyor? Yaradan’ın insan vücudunu mükemmel bir şekilde yarattığını ortaya koymak için mi? Hayır; arsız, açgözlü ve ahlaksız oldukları için. Her şeyde hile yapılsa bile insanın yiyeceğinde hile yapmak olur mu?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 24saathaber.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Rabia SARIHASAN
(12.05.2025 18:56 - #229)
Guzel bir konuya deginmissiniz neolacak bizim halimiz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 24saathaber.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Rabia SARIHASAN
(12.05.2025 18:56 - #230)
Guzel bir konuya deginmissiniz neolacak bizim halimiz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 24saathaber.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi