Öyle günler yaşıyoruz ki, içimiz acıyor, yüreğimiz parçalanıyor. İnsanlığın tükendiğini düşünmeye başladığımız anda vicdan sahibi bir avuç insan SUMUD sivil inisiyatifi olarak örgütlendi ve terör devletinin GAZZE ablukasını kırmak için yola revan oldu.
Gazze yerle bir edildi, Gazze de şehitlerin açıklanan rakamların çok üzerinde olduğu iddia ediliyor. Görünüşe göre öyle olma ihtimali çok yüksek, “Çocuklar, hastalar, yaşlılar ve kadınlar bomba ve kurşun ile öldürülüyor.” diye isyan edip, “Daha beter ne olabilir ki?” diye soruyorduk fakat maalesef beterin beteri varmış, bunu da gördük.
Şimdi Gazze de çocuklar maalesef açlık ve susuzluktan ölüyor. “Bu çağda böyle bir insafsızlık, böyle zalimlik olur mu? Böyle bir vicdansızlığı insanlara kim reva görebilir?” diye düşünüyorsanız her şey ortada. Bu vicdansızlığı Siyonist zihniyet uyguluyor ve dünyanın bütün erk güçleri izliyor.
Biz, kimsenin niyetini okuyamayız. Kim, neden SUMUD filosunu organize etti, kim neden bu kafileye katıldı onu Allah bilir fakat gördüğümüz bir şey var o da insanlıktan ümidini üzmüş Gazzeliler bir umut ile çocuk yaşlı demeden sahillere doluşmuş.
Gazzeli masumlara umut olmak için, dünya nimetlerinden ve sevdiklerinden vaz geçip, ölümü göze alarak o kafilede yer alanlara selam olsun.
Aslında bu filo çok önce sefere çıkmalıydı ve bu filoyu Birleşmiş Milletler korumalıydı ve fakat dünyaya nizam vermek için kurulmuş bütün kuruluşlar gün gibi ortaya çıktı ki sadece Siyonist bir düzen kurmak için alt yapı oluştursun diye kurulmuş.
Bunun açık göstergesi Ukrayna’ya saldırdı diye bütün uluslararası organizasyonlardan Rusya men edilirken Gazze de daha beterini yapan terör devleti İsrail hiçbirinden men edilemiyor.
Açlıktan ölen çocuklara insani yardım götürmek için ambargoyu kırmaya çalışan insanlığın vicdanı bir avuç gönüllüye müdahale edip derdest eden siyonistlere, Kolombiya Cumhurbaşkanı Pedro’nun verdiği tepkiyi veremeyen devlet başkanları koltuklarının hakkını veremediler.
Yeryüzünde bir avuç Ademoğlu dışında kimse insan olmanın imtihanını hakkıyla veremedi. Sadece İslam şemsiyesi altında yaşayanlar gerekeni yapsa bu soykırım yapılamazdı (özellikle ümmet demiyorum) çünkü İslam’a göre bütün Müslümanlar kardeştir ve bir yerde biri zulme uğrasa bütün ümmet zulme uğramış sayılır.
Müslüman zalime boyun eğer mi? Müslüman zalime gereğini yapar. Bizler neyin, nasıl gereğini yapabiliyoruz ki, ümmet olabilelim?
SUMUD sivil inisiyatifinin eyleminin sonucu ne olacak birlikte göreceğiz. İnşallah ambargonun kalkmasında etkili olur.
Gazze konusunda bir ateistin, bir Hristiyanın hatta Siyonist olmayan bir kısım Musevilerin bile bu konuda Müslümanlardan fazla mücadele etmesi bizleri yaralamıyor ise ne diyebiliriz ki? Hepimiz vicdanımızı yoklayalım, büyük bir ihtimal kimse bir şey bulamaz.
Biz Müslümanlar dünyadaki imtihanımızı bir avuç insan dışında maalesef veremiyoruz. Bu çağda bir çocuğun açlıktan ölmesini hesabını nasıl vereceğiz ki? O çocuğa, “Hangi suçtan öldürüldün?” diye sorulursa “Müslümanların duyarsızlığından!” demeyecek mi sanıyoruz?
O büyük hesap günü ölümü göze alıp Gazze seferine çıkanlar ile televizyonda bu olayları üzülerek izleyenler bir olur mu? “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!” diyenler sanmayın ki yılan fıtratına aykırı hareket eder. Yakın bir zamanda bütün coğrafya aynı tehlike ile karşı karşıya kalabilir.
Türk vatandaşı olup Gazze soykırımına katılanların vatandaşlıktan çıkarılması için daha ne bekleniyor ki? Bunu bari yapmak bu kadar mı zor?
Bugün üstat İsmet Özel’in bir sözünü okudum. Üstat demiş ki, “Bir Yahudi’nin dünyanın her yerinde rahat yaşaması için gerekli şartlara ‘İnsan Hakları’ denir.” Üstat durumu özetlemiş.
