Dört hafta önce bir arkadaş telefon ile aradı ve biraz hasbihal ettik. Ardından bir sohbet grubu oluşturduklarını ve beni de davet ettiklerini söyledi. Bu davetten çok mutlu oldum.
Kimler var kimler yok, nerede hangi gün olacak konuştuk. Beni de böyle bir gruba dahil ettikleri için arkadaşa teşekkür ettim. Zaten grubun yarısı tanıdık isimlerdi.
Perşembe sabahı nezih bir ortamda ve nitelikli bir topluluk ile yapılan ilk kahvaltıya biz de katıldık. Nitelikli sözüme takılanlar olacaktır fakat işinde başarılı olmuş ve sektöründe öne çıkmış insanları nasıl tanımlayalım ki?
Kahvaltı sonrası böyle bir sohbet grubu oluşturmayı düşünen ve yakın çevresine bunu teklif eden büyüklerimizden birisi söz aldı, “Hepimiz belli bir mesafeyi kat etmiş insanlarız. Hepimiz görmüş geçirmişiz. Artık dost biriktirelim diye düşündük ve arkadaşlar ile böyle bir grup oluşturduk. Samsun’a dair neler yapılıyor ve bizler ne yapabiliriz, gelecek nesillere ne bırakacağız, ülkemiz ve dünyada neler oluyor birlikte sohbet edelim istedik. Kabul edip geldiğiniz için hepinize teşekkür ederiz…” dedi.
Sırasıyla herkes kendini tanıttı ve tekrar söz almak isteyenler sektörleri ile ilgili ya da genel bir değerlendirme yaptı. Herkes sohbet grubundan memnun ve görüşmek üzere diyerek fakat tarihe not düşme ve anı kalsın diye düşünüp fotoğraf çekinip ayrıldık.
Bir kardeşimiz bu fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaşmış ve tabiri caizse kızılca kıyamet koptu. Birçok gazeteci ve geçmişte birlikte siyaset yaptığımız bazı arkadaşlar aradı. Merak etmişler, “Yeni bir oluşum mu var?” diye, “Sadece sohbet grubu başka bir maksat yok.” dedik geçtik fakat sonra anladık ki, grupta olan herkes birileri tarafından aynı şekilde aranmış.
Perşembe kahvaltılı sohbetlerimiz devam ediyor. Benim gibi öğrenmeye meraklı biri için çok güzel bir fırsat bu kahvaltı. Sağlıktan eğitime, inşaattan kuyum ve dövize, mobilya sektöründen sağlık turizmine her konu konuşuluyor. Sorunlar ve çözüm önerileri ortaya koyuluyor. Tabii ki grubun bir yaptırımı yok fakat bizler istişare ediyoruz.
Herkesin farklı bir siyasi görüşü olabilir fakat sohbetlerimizde siyaset hiç öne çıkmıyor. Ve fakat Perşembe sohbet grubuna farklı bir anlam yükleyenler oluyor. O da onların bileceği bir iş, kimse adına söz söyleme hakkımız yok fakat kendi adımıza, “Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın.” diyor geçiyoruz.
Ülke olarak çok sıkıntılı günlerden geçiyoruz fakat asıl sıkıntı olan ne biliyor musunuz? Asıl sıkıntı ve acı olan dostane sohbetlerin altında bile başka maksatlar aramak. Ne yani birileri koltuklarını koruma derdinde diye insanlar bir araya gelmesin mi?
İşini düzgün yapan makam sahibinin zaten koltuk kaybetmek gibi bir derdi olmaz fakat işini düzgün yapmayanlarda bir zahmet kendine çekidüzen versin ve işini layığıyla yapıp gönüllerde yer edinsin.
Belki bir gün bir yerde şartlar oluşur ve bu gruptan birileri bir yerleri yönetmeye talip olabilir mi? Tabii ki olabilir çünkü bu grubun her üyesi her yeri yönetecek kabiliyete sahip. Sanırım herkes bunun farkında ve ondan çekiniliyor. Muhabbetle.
