Samsun Valisi Sayın Orhan Tavlı Beye iki konu soracağız.
Birincisi Gazeteci Sayın Recep Yazgan’a yapılan insanlık dışı muamelenin sebebi nedir? Gazeteciler dahil hiç kimse layüsel değildir fakat gazeteciler de dahil hiç kimseye böyle bir muamele yapılmamalıdır.
İkincisi ise Taflan-Çatalçam bölgesinde karayollarının yaptığı yol çalışması neden bu tarihte yapılıyor?
Cuma günü öğleden önce o yoldan iki kere gittik geldik çalışan insan dikkatimizi çekmedi. Oysa yolun tek yönü kapatılmış. Beş kavşaktan karşıya geçiş yok, bölge esnafını ve milleti sıkıntıya sokup isyan ettiren yol yenilemesi bu gevşek çalışma ile nasıl ve ne zaman bitecek?
Bir kavgayı görüntülemek için kaldırımda telefonu ile çekim yapan Sayın Recep Yazgan’a bir polis memuru yöneliyor ve Sayın Yazgan ne olduğunu anlamadan kaldırımdan kavga alanına çekilip diğer polislerinde yardımıyla yere yatırılıp sırtına diz ile bastırıp ters kelepçe ile teröristlere bile yapılmayan bir muamele ile karga tulumba aracın arkasına adeta bir çuval gibi fırlatılıyor.
Samsun basın camiası bu olay üzerine kenetlendi ve herkes olayı kınadı. Birçok yazar bu olayı köşesine taşıdı. Biz, bir konuyu merak ediyoruz ve bu konuda Valilikten bir açıklama bekliyoruz. Sayın Yazgan’a ilk müdahale eden polis memuru Yazgan’ı görünce direk üzerine yürüyor ve agresif bir şekilde kendisini ifade etmesine fırsat vermeden müdahale ediyor. Bu memurun Recep Yazgan’a özel bir husumeti mi varmış? Yoksa herkese karşı bu tavır içinde mi?
Sayın Yazgan gazeteci diye bütün Samsun haklı olarak ayağa kalktık fakat o pozisyonda sade bir vatandaşımız görüntü alıyor olsa polisin böyle davranma hakkı var mı? Sanırım polisimiz fazla Amerikan filmi izliyor! Sayın Valim lütfen gereğini yapın ki bu durum yol olmasın.
Sayın Valim geçen hafta Samsun trafiği ile ilgili bir yazı kaleme almıştım. Cuma günü de Çatalçam’da bir işim vardı, o bölgeye gittim. Birkaç esnafı dinledim herkes çok dertli, “Bu konuyu da yazar mısınız?” diye sordular. Bu hafta Recep Yazgan Beye yapılanı insanlık dışı muameleyi yazacaktık fakat mecburen ikisini de özet geçeceğiz.
Çatalçam’da görüştüğüm insanların önerilerini dinlemek için, “Devlet ne yapsın, yol yenilenmesin mi?” diye sordum.
“Yol tabii ki yapılacak fakat zamanlama çok yanlış. Okullar kapanıp millet yazlıklara taşınınca tamirata başlamak akıl alır gibi değil. Yolun 5 kavşağının aynı anda kapatılması da çok yanlış. Kısım kısım yapılıp hem tamiratın hızlı yapılması sağlanabilir hem de tek şeride düşen mesafe daha kısa olacağı için bu kadar sıkışıklık olmaz. Yol kazınalı 10 gün oldu ne kadar süreceğine dair bir bilgiye bile ulaşamadık. Mümkün ise çift hatta 3 vardiya çalışılıp yolun ivedi bir şekilde yapılmasını bekliyoruz.” dediler.
Daha önce karayollarını da ilgilendiren bir yazı kaleme almıştım. O dönem Karayolları Bölge Müdürümüz aradı ve beni makamına davet edip bilgilendirmişti ve “Böyle bir durum olduğunda kurumumuzu arayıp bilgi isteyebilirsiniz.” demişti.
Ben de yolun ne zaman biteceğine dair soru sorup vatandaşın şikayetlerini iletmek için Karayollarını aradım. Santrale durumu izah ettim müdür yardımcılarının özel kalemini bağladılar. Kaleme bu konu ile ilgili şikayetler olduğunu, bu konuda bir köşe yazacağımı ve bilgi verebilecek bir yetkili ile görüşmek istediğimi söyledim.
İki müdür yardımcısının da telefonlarının cevap vermediğini söyledi ve numaramı aldı, “Sizi bilgilendireceğiz.” dedi. Bekledim fakat Pazar günü öğlene kadar arayan soran olmadı. Demek ki bir köşe yazarını önemsemediler.
Bizi önemseyip önemsememelerinin bir önemi yok fakat beklentimiz odur ki işlerini önemsesinler ve ivedi bir şekilde bu sıkıntıyı çözsünler. Milletin ve özellikle esnafın zaten canı burnunda birde işini gevşek yapan bürokratlar yüzünden iş kaybına ve zarara uğramasın insanımız.
Saygılarımızla Sayın Valim.
Arz Ederiz.