Yahudi terör örgütü İsrail'in İran'a saldırmasından sonra aklıma merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın yıllar önce söylediği sözler geldi.
Öncelikle İsrail'in Ortadoğu Coğrafyasında emellerinden bahsedelim.
Resmi olarak İsrail'in devlet olarak kurulması 14 Mayıs 1948'dir. Ancak temellerinin atıldığı tarih ise 1897 Ağustos ayıdır. Theodor Herzl'in yaklaşık 200 yahudi senatörü bugün ki İsviçre'nin Basel kentinde toplayıp düzenlemiş olduğu Siyonist kongrede alınan kararlar bugün ki İsrail'in temelini oluşturuyor.
Siyonist kongrede alınan kararlardan bir tanesi kongreden bir 50 yıl sonra Filistin topraklarında İsrail devletini kurmak ardından ise Arz-u Mevud yani Vaad edilmiş topraklar davasını gerçekleştirmekti.
Öyle de oldu ki, Siyonist kongreden tam 50 yıl sonra Filistin topraklarında İsrail devleti kuruldu. İlk proje gerçekleşmiş. Sıra ikinci aşamaya geçmeye geldi.
Özellikle ABD, İngiltere ve Batı'yı arkasına alan İsrail yaramaz çocuk olmaya devam etti. Aslında İsrail'in kurulması ile bulunduğu coğrafyada kan akmaya devam edecekti. Özellikle de Müslüman toplumların derin bir uykuda olması İsrail'in işini daha da kolaylaştıracaktı. Nitekim de öyle oldu. Müslümanlar uyudu siyonist İsrail ise kendisine göre doğru olan hamlelerini gerçekleştirmeye başladı.
İkinci aşama, Arz-u Mevud yani Vaad edilmiş topraklar...
Siyonist İsrail Arz-u Mevud davasını gerçekleştirmek için önünde bulunan iki güçlü devleti ya yıkması ya da bölmesi lazım. Birincisi İran, ikincisi ise Türkiye.
Arap baharı ile başlayan kalkışmalar sonucunda Suriye küçük lokmalara bölünmesi çok kolay oldu. Özellikle Suriye'de Esad yönetiminin basiretsizliği bölünmenin de önünü açtı. Suriye siyonist İsrail için küçük lokmalar haline bölünüp kukla bir devlet haline getirildi. Ve sıra İran'da...
Bugün İsrail kendisine tehdit olarak gördüğünü ifa ettiği İran'a savaş açtı. Sebep, İran nükleer bomba üretiyor bu da İsrail için bir tehdit oluşturuyor. Peki ya İsrail'in ürettiği nükleer başlıklı bombalar kimi tehdit ediyor? İşte buna bu cevap yok. Kısaca ben yapabilirim ama sen yapamazsın düşüncesi. Ama asıl mesele burada İran'ı zayıf düşürüp Türkiye'ye biraz daha yaklaşmak. Eğer İran ve Türkiye düşerse hayalini kurdukları Arz-u Mevud davasın gerçekleştirmiek olacak.
Yazımın başında İsrail'in İran'a karşı savaş başlatmasının ardından Erbakan Hoca'nın zamanında söylemiş olduğu o sözler aklıma geldi demiştim.
Erbakan Hoca feraseti ile yıllar önce Müslümanları uyarmış ama sanırım biz ve bizi yöneten Müslüman liderlerde kulak ardı etmişti.
Erbakan Hoca, sıranın Türkiye'ye geleceğini belirterek sarf ettiği sözleri yeniden hatırlayalım:
"İran ile tek cephe olarak çarpışabilir. Onun için de Suriye'yi alması lazım. Suriye'yi alacak. Bütün hududumuz İsrail ile olacak. Yahudi ile hudut olacaksın. O Yahudi de İran'la savaşacak. Ve sana diyecek ki sende benle beraber ol. Bunlara kalsa bunlar İsrail ile beraber olup İran ile savaşmaya da kalkarlar. Böylece İslam alemi darmadağın ederler, insanlığı mahvederler. Öyle olmasa dahi arkadan hedef Türkiye'dir. Türkiye'ye hücum edecekler. Türkiye'ye Sevr'i uygulayacaklar. Güneydoğu'yu alacaklar İsrail'e katacaklar. Ermenileri getirecekler, Pontus'u getirecekler. Ne yapacakları belli. Zaten onlar hazırlıklarını şimdiden yapıyorlar adım adım. Bütün bunların hepsi, arkadan gelecek olayların hepsi bizim Milli menfaatlerimize aykırı. 1400 yıllık Osmanlı-Selçuklu dönemimizin tarihine aykırı. Bulunduğumu cepheye aykırı. Biz hep mazlumlardan yana olduk. Bebek katillerini şimdiye kadar desteklemedik. Onlara maşalık yapmadık. Al şunu öldür demedi bu Millet tarihi boyunca..."
(Bu arada Erbakan Hoca'ya tekrar ALLAH'tan rahmet diliyorum.)
İsrail-İran savaşının sonucu ne olur bilemem ama Müslümanlar bir, diri ve iri olmadığı müddetçe yahudi terör örgütü İsrail daha çok Müslüman kanı döker.
Bu yazı vesilesi ile ALLAH tüm Müslümanlara ve Müslüman yöneticilere hidayet versin.
Selam ve dua ile...