28 Şubat’ın karanlık zihniyeti, laiklik adı altında Müslüman topluma yapılan bir zulümdür.
Türkiye’de milletin iradesine, inancına ve özgürlüğüne pranga vurmak isteyenlerin kirli zihniyeti, bugün Kıbrıs’ta yeniden sahneye sürülüyor. 28 Şubat süreci nasıl ki bu topraklarda “irtica” bahanesiyle dindar kesime savaş açtıysa, bugün Kıbrıs’ta da aynı zihniyet hortlamıştır.
28 Şubat’ın özünde milletin iradesine ipotek koymak, halkın inançlarını yok saymak ve Batı’nın dayatmalarına boyun eğmek vardır. Bugün Kıbrıs’ta da benzer bir tablo ile karşı karşıyayız. İslam düşmanlığı süslü kavramlarla perde arkasına gizleniyor, “çağdaşlık” ve “modernlik” kılıfıyla dayatılıyor. Oysa bu millet, tarih boyunca ne tankların gölgesinde ne de Batı’nın baskılarında diz çökmüştür.
Kıbrıs Türkü, 1974’te nasıl direndiyse bugün de direnecektir. Kendi kültüründen, kimliğinden, inancından koparılmak istenen bir topluma yapılacak en büyük kötülük, 28 Şubat’ın o karanlık anlayışını yeniden dayatmaktır. Bu oyun ne Türkiye’de tuttu, ne Kıbrıs’ta tutacaktır.
Başörtüsüne, inanç özgürlüğüne, camilere, dini değerlere tahammül edemeyen bu dayatmacı anlayış; tank yürütemese de masa başında kararlarla, medya üzerinden linçlerle, kurumlarda yasaklarla varlığını sürdürmeye çalışıyor. Halkın inançlarını hedef almak, aslında doğrudan Kıbrıs Türk halkının kimliğine saldırmaktır. Çünkü Kıbrıs Türk’ünü ayakta tutan, varlığını koruyan en büyük güç, imanıdır, değerleridir, inancıdır.
28 Şubat zihniyetinin Kıbrıs’ta yeniden canlanması, açık bir provokasyondur. Dün Türkiye’de tankların gölgesinde yapılanlar, bugün Kıbrıs’ta bürokrasi ve medya üzerinden yapılmak isteniyor. Aynı kirli senaryonun yeni bir versiyonuna tanıklık ediyoruz. Bu millet dün boyun eğmedi, bugün de eğmeyecek!
Kıbrıs’ta dindar kesimi sindirmeye, gençleri inançlarından koparmaya çalışanlar bilsin ki; milletin hafızası güçlüdür. 28 Şubat’ın karanlık aktörleri tarihin çöplüğüne atıldı. Bugün aynı yolu deneyenler de aynı akıbeti yaşayacaklardır. Çünkü bu topraklarda hiçbir güç, Allah’ın adını silmeye, ezanı susturmaya, başörtüsünü yasaklamaya muktedir değildir!
Bugün görev, uyanık olmaktır. Sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır. 28 Şubat zihniyeti kimden gelirse gelsin, hangi topraklarda hortlatılırsa hortlatılsın, karşısında dimdik durmak şarttır.
Kıbrıs Türk’ü şunu iyi bilmelidir: Bu ada İslam’ın, Türk’ün ve mazlumun sancağını taşıyacaktır. 28 Şubat’ın hayaleti bu topraklarda barınamayacak, çünkü bu milletin iradesi tanklardan da baskılardan da büyüktür.
Unutmayın: 28 Şubat zihniyeti bir daha bu millete bedel ödetemeyecek. Ne Türkiye’de, ne Kıbrıs’ta, ne de başka bir yerde!