Fakında mısınız bilmiyorum ama son zamanlarda siyaset dili epeyce bir kirlendi. Özellikle kitlelere hitap eden siyasi liderlerin tutumu, üslubu gelecek olan nesiller açısından da epeyce zor olsa gerek. Yaşı ileri olan insanlar çok iyi hatırlar. Ebedi aleme göç etmiş siyasi liderlere bakıldığında dünya görüşleri çok farklı da olsa birbirlerine karşı olan nezaket tavırlarını hepimiz hatırlarız. Siyasi oturumlar, siyasi söylemler hangi açıdan bakarsanız bakın siyasi liderlerin birbirine olan tutumlarına, şimdiye özenle hayran kalırsınız. Ak Parti'nin iktidara geldiği günden bu güne kadar "Z kuşağı" dediğimiz bir gençlik yetişti. Bu yeni gençlik kendine örnek aldığı siyasi parti liderlerinin ya peşinden gidiyor ya da onlara bir şekilde gönül vereni oluyor. Siyasi liderlerin dünya görüşü her ne olursa olsun alttan gelecek olan nesile örnek olmak zorundadırlar. Siyasi arenada bağırmak çağırmak ya da sırf karşındaki rakibini ezmek için farklı üsluplar takınmaya gerek yok. Neticede siyasi partiler altında bulundurduğu geniş kitlelere hitap ediyor. İktidarın görevi, iktidarda bulundu sürece ülkenin kalkınması ve de toplumun değerlerini yükseltmesidir. Yol yapmak, kaldırım yapmak gibi sıradan şeyler zaten iktidarda bulunan partilerin görevidir. Bunun yanında toplumun değerlerini koruyarak topluma hizmet etmelidir. Muhalefetin görevi ise , iktidarın doğrularını savunmak, yanlışlarını ise doğruları ve çözüm yollarını göstererek yapıcı bir şekilde eleştirmektir. İşte o zaman iktidarda güçlü olur, halk da güçlü olur devlet de güçlü olur. Bu zamana kadar yapılan tüm yanlışlıkları bir kenara bırakarak artık bundan sonra iktidar ve muhalefet üslubunu düzelmeli ve de halkı ayrıştırmadan birleştirici rol almalıdırlar. Bu halk, Türkü ile, Kürdü ile, Lazı ile, Çerkezi ile bir bütündür. Bu bütünü ne olur kullanmış olduğunuz dil ile yıkmayın. Dilinizi düzeltin, birleştirici, kaynaştırıcı olun. Böylelikle sizde kazanın, halk da kazansın, devlet de kazansın. Selam ve dua ile...